ABD-İsrail ortaklığının ağırlaşan bedeli |
Washington yönetiminin Orta Doğu’daki askerî varlığını azaltmayı ve küresel komuta yapısını yeniden şekillendirmeyi planlaması, sıradan bir kurumsal reform olarak değil halihazırda yeniden şekillenmeye koyulan küresel şartların getirdiği bir zorunluluk olarak değerlendirilmelidir. Pentagon’un CENTCOM, EUCOM ve AFRICOM gibi kritik kuvvet komutanlıklarının yetkilerini daraltarak daha merkezi bir yapıya yönelmesi, ABD’nin uzun yıllardır taşıdığı askerî yükleri hafifletme arayışıyla beraber mevcut politikaların uygulanması adına sarf edilen enerjinin ABD açısından olumsuz sonuçlara potansiyel oluşturduğu da görülmektedir.
Bu dönüşümün arkasında değişen küresel güç dengeleri bulunmaktadır. Çin’in yükselişi, Rusya’nın askerî ve diplomatik meydan okumaları ve Hint-Pasifik merkezli rekabetin derinleşmesi, ABD’yi Orta Doğu’daki sürekli askerî angajman politikasını sorgulamaya zorlamaktadır. ABD kamuoyunda da artık Orta Doğu’ya harcanan askerî kaynakların ve insan gücünün sürdürülebilir olmadığı yönünde güçlü bir kanaat oluşmuştur. Diğer yandan ABD tarafından yayınlanan Ulusal Güvenlik Strateji belgesine bakıldığında; Çin ve Rusya eksenli yapılan öz eleştiriler ABD’nin bu kararının........