Türk Vatanındaki Türk Düşmanları

Balkonuna Türk bayrağı asan bir teyzenin sokakta yürüyen kalabalığı tahrik ettiği için karakola çekildiği ya da ekmek parası için direksiyon salladığı minibüsünün arkasına “Ne mutlu Türküm diyene” yazdığı için cezaların kesildiği dönemler geride kaldı.

Bu süreçlerin ceremesini ağır bir şekilde çektik.

1944’te tabutluklara, 12 Eylül’de darağaçlarına gönderildik. Vatanı sevmenin bedelini canımızla ödedik. 15 Temmuz’da göz göre göre ayağımızın altından çekilmek istenilen vatanımızı milletimizin ferasetiyle rehin vermedik. Yine şehitler verdik, gaziler verdik ama Türkün son vatanını vermedik.

Adı Türkiye olan Türk vatanında Türklüğün linç edildiği, Türk milletçiliğinin yok sayıldığı, Türkçülüğün marjinal kabul edildiği günlerin yerini Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi yani Türk milliyetçiliği aldı. Türk kelimesini duyunca düşmanların irkildiği, emperyalizmin titrediği, vatan hainlerinin soluğunun kesildiği o günler tekrar geldi.

Devlet, kurucu ruhuna kavuştu. İçeride ve dışarıda Türkiye’yi un ufak etmek isteyenlere sert yüzünü gösterdi. Sinsi planlarıyla milli birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışanları suçüstü yakaladı. Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda sergilediği milli tavır, 3 Mayıs ve 12 Eylül’de Türk milliyetçiliğini süpürmeye çalışan nobran........

© Türkgün