Çözüm bekleyen her meseleyi siyasallaştırma hastalığı başıboş insanların besin kaynağıdır. “Toplum neden ve nasıl çürür?” sorusunun cevabı da bu insanların tutumunda gizlidir. Bunların amacı doğruyu bulmak değil, doğru ve yanlışı birbirine katmaktır. Maksatları sorunu çözmek değil, kronik hale getirmektir.
“Toplum çürümeye nereden ve nasıl başlar?” sorusunun başrolünde bu başıboş insanlar vardır. Sepetteki çürük elma, vücuttaki kanser hücresi gibidirler. Kurtulmak için izole etmekten başka çare yoktur.
“Toplumun huzuru neden ve nasıl bozulur?” sorusunun ürediği yerde bulunurlar. Canlı, sürekli mutasyon geçiren, bulaşıcı ve doğrudan bağışıklığı hedef alan zehirli bir yapıya sahiptirler.
Toplum, çürümeye insandan başlar. İnsan ise vicdanından…
İnsanın kalbinin atması onun yaşadığını göstermez. İnsanın aynı zamanda vicdanı da atmalıdır. Bir toplumun vicdanı yerine her fırsatta kafası atıyorsa orada insanların kalbiyle kafası arasındaki kavga derinleşiyor demektir.
İnsan vicdanıyla büyür.
Aile, vicdan üzerine kurulur.
Toplum, vicdanlı ailelerden oluşur.
Milletler, vicdanı ve aklıyla barışık olduğu müddetçe bir ve beraber........