menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarımın üç cevabı: Evet, hayır, belki

16 1
23.09.2025

Ülkemizde tarım, yıllardır siyasetin gündeminde, ekonominin yükünde (gıda enflasyonu(?)), sofranın hesabında. Ama en çok da çiftçinin defterinde. 2024 ve 2025’e bakınca, tarımın bize verdiği üç cevap var: Evet, Hayır, Belki.

Evet, çünkü ülkemiz tarımı hâlâ üretim kapasitesi ve potansiyel açısından güçlü. Türkiye’nin tarımdaki rekabet gücünün artırılmasından, arazi toplulaştırılması ve verimin artırılması, ürün bazında planlama gibi hususlar… Bitkisel üretimde rekorlar kırılıyor, stratejik planlar devreye alınıyor, organize tarım bölgeleri ve AR-GE projeleri umut veriyor. Uygulandığında, bu adımlar hem üreticiye hem de ülke ekonomisine somut fayda sağlıyor...

Hayır, çünkü sahadaki gerçekler hâlâ olumsuz. Yaşanılan iklim krizi, kuraklık ve ekonomi karşısında girdi maliyetleri yükseliyor, destekler yaşanılan enflasyon karşısında aydan aya eriyor, planlı üretim çoğu bölgede hayata geçemiyor. Çiftçi maliyetlerin altında eziliyor, genç nüfus tarımdan uzaklaşıyor ve teknolojik yenilikler sahaya ulaşamıyor. Kısacası, planlarla sahadaki uygulama arasında büyük bir uçurum var.

Belki, çünkü umut hâlâ masada. Eğer planlı üretim yaygınlaşır, organize tarım bölgeleri işler hale gelir, dijital tarım ve sürdürülebilir uygulamalar sahada uygulanırsa verim ve gelir artabilir. Çiftçiye zamanında destek verilirse, Türkiye tarımı sadece kendi kendine yeten değil, ihracatta da söz sahibi bir güç olabilir.

PEKİ, SÖYLER MİSİNİZ?

Apartman yönetimine........

© Türkgün