Saatleri Ayarlayanlar |
Tanpınar’ın o eşsiz ironisi, sadece bir romanı değil; bugünün siyasetçileri için hazırlanmış karikatürlü bir kullanım kılavuzunu andırıyor. Çünkü romandaki o absürt Enstitü, bugün iktidarların zihninde hâlâ bir hayalet gibi dolaşıyor: Toplumu kendi saatine göre ayarlama takıntısı.
Romanda “Saatleri tanzim edeceğiz” diye kurulan o tuhaf kurum, Türkiye’de her yeni iktidarın eğitim sistemini, müfredatı ve gençlerin geleceğini pervasızca “yeniden ayarlamasında” vücut buluyor. Tanpınar’ın “İnsanların kafalarını ayarlamak lazım” sözü havada kalmış; siyasetçiler kafaları ayarlamak yerine toplumun saatine tornavida sokmakla meşgul. Dünyada da tablo çok farklı değil: Orban akademiyi mühendis kafasıyla “ayarlar”, Putin medyayı tornavidayla “kalibre eder”. Hepsi modern çağın Halit Ayarcıları: çok konuşur, az iş yapar, bol gösteri üretir.
Ama bu tiyatronun oyuncuları yalnızca iktidarlar değil; muhalefet de aynı ayar bozukluğunun gönüllü hastası. Tanpınar’ın “Herkes kendi saatiyle yaşar” ironisi bugün siyasetin özetidir:
İktidar kendi saray saatinde, muhalefet kendi Twitter saatinde, halk ise kıyamet saatinde.
Kimsenin hangi zaman diliminde nefes aldığı belli değil. Muhalefet, belediyelerde bile iktidarın bürokratik absürtlüklerini kopyalayarak kendi küçük Enstitü’nü kuruyor.
Ekonomi kısmında ise romanın tüm ironisi ete kemiğe bürünüyor. Türkiye’de enflasyon “revize edilir”, işsizlik “yeniden hesaplanır”, rakamlar “makyajlanır”—adeta modern bir Rakamları........© Tigris Haber