Profesyonellik Tiyatrosu |
İş yerindeki insan ilişkileri, modern hayatın en büyük ikiyüzlülüklerinden biridir. Ofislerde, birbirinden nefret eden insanlar her sabah gülümsemeyi takınır, çay ikram eder, “Nasılsın?” diye sorar. Sanki aralarında derin bir dostluk varmış gibi davranırlar. Oysa gerçekte, elinden gelse o çayı karşısındakinin kafasından aşağı dökecek insanlar, her gün “kibarlık oyunu” oynar.
Bazen bir fincan kahve bile barış garantisi verir gibi sunulur; ama o kahvenin hesabını ödemezseniz, ertesi sabah savaş ilanı alabilirsiniz. İnsan, para kazanmak için sevmediği insanlara katlanmayı öğrenmiştir. Belki de modern dünyanın en büyük yalanı, “profesyonellik” adı altında gerçek duyguların katledilmesidir. Maskeler, gülücükler ve el sıkışmalar… Küçük birer tiyatro sahnesi gibi her gün yeniden sahnelenir. Bu tiyatronun adı: profesyonellik. Fakat o maske bir kez yüze yapıştığında, altındaki insanın ne kadar ileri gidebileceğini kestirmek imkânsızlaşır. Bugün bir iş arkadaşını terfi için harcayan zihniyetle, geçmişte kitleleri felakete sürükleyen zihniyet arasındaki fark, niyet değil; ellerindeki yetkinin sınırıdır.
Ahlak, insana “şuraya kadar” der. Yalan söyleme, çalma, ihanet etme… Her birinin bir sınırı vardır. Ahlak, toplumun çizdiği........