Medeniyetin İnce Zarı
Bu yazımı William Golding’in “Sineklerin Tanrısı” eserinden esinlenerek yazdım.
William Golding’in Sineklerin Tanrısı, insanlığın uygarlık maskesinin altındaki karanlığı deşifre eden bir aynadır. Bu roman, iktidarın doğasına dair öyle keskin bir bakış sunar ki, bugün Türkiye’den Amerika’ya, Macaristan’dan Rusya’ya kadar birçok ülkenin siyasetini okumak için neredeyse kehanet gücüne sahiptir. Golding’in şu sözü, sanki bugünün popülist iktidarlarını tarif eder: “İnsanlar her yerde aynı insanlardır. Sonunda kan ve işkence onları eğlendirmeye başlar.”
Medeniyet dediğimiz şey, aslında pamuk ipliğiyle örülmüş bir zar. O zarın altında korku, hırs, öfke ve tahakküm arzusu kaynıyor. Demokratik kurumların süslediği vitrinin arkasında, Jack’in vahşeti hâlâ pusuda bekliyor. Adadaki çocuklar başta kurallar koyar, konuşma hakkını deniz kabuğuyla paylaşır. Ama kısa sürede biri çıkar ve “Biz avcıyız... Yakalayıp öldüreceğiz!” diye bağırır. İşte uygarlığın sonu o anda başlar.
Bugünün dünyasında bu sahnenin yeniden oynandığını görmemek için televizyonu kapatmak gerekir. Türkiye’de, Macaristan’da, Rusya’da, Amerika’da… Popülist liderler, tıpkı Jack gibi, toplumu “biz” ve “onlar” diye ikiye böler. Korku, onların en kullanışlı silahıdır. “Vatan elden gidiyor!”, “Dış güçler saldırıyor!”, “Düşman içeride!” diye haykırırlar. Sonra o korkunun etrafında kendi kabilelerini kurarlar: sosyal medya trolleri, ekran........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein