Hatıralar, hafızalardan silinmediği müddetçe kişiyle yaşar. Son zamanlarda “Anı biriktirmek” diye bir tabir girdi hayatımıza. Güzel anlar yaşamak, her insanın arzularındandır.
Yaklaşık 38 senenin ardından emekli olup öğrencilerimden ayrılınca, bir süre hem dinlenip hem de bir plan yaptım. Sağlığım, ekonomim, zamanım elverdikçe en azından kendi bölgemi gezmek, yeni yerler görmek ve insanlarla tanışmak… Yeni arkadaşlar bulup dostluklar edinmek…
Almış olduğum karar icabı Karadeniz Bölgesi dâhilinde bulunan 197 ilçeyi görmek istedim. Bu ilçeleri il il ziyaret edecektim.
Görmeyi planladığım illerden biri de Kastamonu'ydu. Ordu'dan yola çıkıp Kastamonu iline varana kadar başka illere ait ilçelerden de geçiyordum. Merzifon, Osmancık, Boyabat bunlardan bazılarıydı. Tabii yol güzergâhında olduğu için oraları da görmüş oluyordum.
Kastamonu'nun Tosya ilçesinde geceledikten sonra aynı ilin İhsangazi ilçesine doğru yola koyuldum. Ancak bir süre sonra yoldaki mavi tabela bana Çankırı'nın Ilgaz ilçesin yakınından geçeceğimi haber veriyordu. Ben de planım dâhilinde olmamakla birlikte bu ilçeyi de ziyaret etmek istedim.
Ilgaz'ı daha küçük yaşta duymuştum. Ordu'nun Perşembe ilçesine ait bir köyde yaşıyordum ve köyümüzde elektrik yoktu. Zaten ben liseyi bitirene kadar da köyümüze uğramadı elektrik. Evlerde bulunan pilli radyodan “Ilgaz Anadolu'nun sen yüce bir dağsın” adlı bir çocuk şarkısı duymuştum. Çocukluk........