menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KIRMIZI GÜL KİME GÜL/DÜ?

5 0
04.11.2024

Önce minicik bir çekirdekti.
Sonra sevinçle güneşin tebessümlerini yudumladı.
Kalbinin tam orta yerine güneşin göz kırpmalarından damlacıklar sevdalandı.
Toprak kokusunu içine her çektiğinde dünyaya yeniden geleceğinin müjdesini duydu mor menekşeden.
Önce hayaller filiz verdi çekirdeğin kanatlarında. İnce damarlı yapraklar kendilerini göstermek için birbiriyle amansız bir yarış içine girdi. Utangaç bir genç kızın yanağındaki pembelerden bir tutam tozpembe damıtıldı bütün yapraklarına. Baharın bütün şifreleri o yapraklarda çizilen haritalarda gizliydi. Kendi kendine yetmedi yapraklar. Daha da büyümek, yayılmak, bulutların dünyasında kendine yer etmek istedi. Hâlbuki ne kadar büyürlerse o kadar erken solacaklarından ya da bulutlar yağmur olup yeryüzüne indiğinde yapayalnız kalacaklarından haberleri yoktu.
Artık baharın koynunda kıpkırmızı bir güldü. Yeşilliklerin ortasında Leyla'nın dudağından koparılmış ve kimi yakacağı asla belli olmayan bir ateş parçasıydı. Aşağılarda hayatta kalmaya çalışan kır çiçeklerini, menekşe, papatya ve daha birçok çiçeği hor görmeye başlamıştı nedense. 'Ne oldum delisi' olmuştu adeta. İçinde küçük bir çekirdek taşıdığını, yaprakları yokken gerçeğin sadece küçücük bir çekirdek olduğunu, baharın büyüsü ve kelebeklerin gözleri kör eden raksı, yazık ki çabuk unutturmuştu ona. Çevresinde serenat yaparak pervane olan kuşlar, duygularını yalnızca onlara kilitlemişti sanki.
Baharın yorgunluğunu, şırıl şırıl akan derelerin sesine yüklediği bir akşam vakti…
Yapraklarında ince ince uyuşmalar hissetti kırmızı gül. Yorulduğunu, dizlerinde derman kalmadığını düşündü. Kendi........

© Terme Bilgi Gazetesi


Get it on Google Play