Hrant Dink cinayetinin anatomisi!
Can Atalay’ı ve Osman Kavala’yı hapiste tutan rejim, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı şartlı salıverilme hakkından yararlandırdı ve infaz kanuna göre 16 yıl sonra tahliye etti. Samast, örgütlü bir terör eyleminden değil, bireysel cinayet suçundan yargılandığı için bu haklardan yararlandı. Üstelik, cezaevinde birden fazla suç işlediği halde, cezası sadece bir yıl uzatılıp “iyi hal” indirimi neredeyse tam uygulandı. Bu tahliye olayı Hrant Dink cinayetini ve bu saldırının arkasında kimler olduğu tartışmasını yeniden gündeme getirdi.
Öncelikle belirtelim; Hrant Dink’in katledilmesi olayının arkasındaki “gerçek suçluların” bulunmadığı, azmettiricilerin karanlıkta kaldığı ezberi doğru değildir. Bu olayda sadece iktidarın sorumluluğu örtbas edilmek istendi ve gerçek bir yargılama yapılmadı, o kadar. Ancak bu cinayetin arkasında kimlerin olduğunu, hangi yapılanmanın bu saldırıyı planladığını ve gerçekleştirdiğini biliyoruz. Bu nedenle, Hrant Dink cinayetinin arkasında kimlerin olduğunun karanlıkta kaldığı, hatta cinayetin neredeyse “faili meçhul” olduğu ezberini artık bir yana bırakmak gerekiyor. Çünkü asıl bu yaklaşım, hem iktidarın sorumluluğunu hem de katilleri karanlıkta bırakıyor. Oysa onları biliyoruz.
Hrant Dink, Ergenekon davalarına uygun bir siyasal ve toplumsal atmosfer yaratmak için FETÖ tarafından planlanarak öldürüldü. Suçu da bu amaçlarına uygun olarak, “ulusalcı” dedikleri Kemalistlerin, cumhuriyetçi sol çevrelerin ve bir palavradan ibaret olduğu kurulan kumpasın çökmesiyle bir kez daha kanıtlanan Ergenekon örgütünün üzerine yıkmaya çalıştılar. Bu yalana inanan ahmak liberallerin paha biçilmez katkılarıyla bu konuda bir ölçüde başarılı da oldular.
Oysa Hrant Dink cinayeti nedeniyle tutuklanan ve ağır hapis cezalarına çarptırılanlar arasında Ramazan Akyürek ve A. Fuat Yılmazel gibi emniyet müdürlerin de olduğu 30’u aşkın FETÖ’cü polis ve bazı jandarma subayları vardı. Konuyu aşağıda........
© Tele1


