Perdeler ve sırıtan suratsızlar

Email: [email protected]

Twitter: @demetce

Sırıtmayın suratsızlar. Sahtekârlar! Düzenbaz alçaklar! Sırıtmayın. Gülecek ne var? Siz daha demin neyi kutladınız, utanmaz arlanmazlar?!…

Takımın bir fincanı kırılsa karalar bağlayacak olanlar, bardağın yarısı dolu diye beni avutmayın. Yalandan pozitif insanlar, akıl fikir tüccarlığına soyunan kurnazlar, huzur garantili yaşam dersi satan dolandırıcılar, kalbi kapital âşıklar… Susun ve sırıtmayın! Pozitifliğinizi bana satmayın.

Kampanyayla ‘indirimli’ ruhanilik pazarlayan dehalar, tarifeli hayırseverler, dünyayı cehenneme çevirip cennet ‘güzelleyen’ üçkağıtçılar, “Az çoktur” diyen gözü doymazlar, yoksulluk romantizmi yapan kodamanlar… Susun ve sırıtmayın!

Kırk altı yıllık yaşamımın toplamı kadar kızgınım size. Hepinize! Kendime!

Takımın bir fincanı değil, tamamı kırıldı; uzaklaşın buradan iyimserlik aymazlığınızı başınıza çalmadan önce.

Rica ediyorum ilk taşı herkes kendine atsın.

Kimileri saraylara sığamazken birilerinin bir günlük rızkı bir kiloluk yoğurt kabını ancak dolduruyorsa… Selde çadırda yatıyor, çamura kalkıyorlarsa… İçecek suya, çaya hasret dolaşıyorlarsa… Yeter; ağzınızı açıp konuşmayın! Susun ve sırıtmayın!

***

Sanki biri kurtulunca herkes kurtulacaktı. Sanki biri hayatta kalırsa herkesin yaşamı onda tezahür edecekti. Sanki bir el verirsek enkazın altındaki her can yaşama tutunacaktı. Geciktiniz, bayım. Susun ve sırıtmayın!

Bir kamyonun kasasına beyaz bir demir kapıyı, belki kenarında kediler gezmiş mavi bir balkon korkuluğunu, kim bilir hangi çiçeğe göğüs germiş pembe bir pencere demirini, kim bilir hangi........

© Tele1