Osho vs Fetö

Email: [email protected]

Twitter: @demetce

Bir sonraki yazının konusu küresel inanç krizi olsun ve gelin şimdi şu anda yeniden gündem olan Fetullah Gülen ile hiçbir zaman gündemden düşmeyen Osho’nun benzerliklerine göz atalım. Fetö örgütlenmesi yanında Osho’nun devde kulak kiri bile kalmayacağını unutmadan ama!
Bir yanda Buddha’dan sonra yeryüzüne gelen en ‘aydınlanmış’ ikinci kişi olarak kabul edilirken cinsel taciz, vergi kaçırma, cinayete teşebbüs, terör saldırısı gibi yenilip yutulmaz skandallara adı karışan Osho… Diğer yanda sınav sorularının çalınmasından orduya ve sivil muhaliflere kumpaslar düzenlemeye, devletin kozmik odasına sızmaktan darbe teşebbüsüne kadar korkunç faaliyetler içinde bulunan tarikat lideri Fetö.

Osho, Hindistan’da küçük bir köy olan Kuchwada’da 1931’de doğdu, Fetö ise bundan tam 10 yıl sonra Erzurum’un Korucuk köyünde.

Osho, felsefe okudu ve Jabalpur Üniversitesi’nde felsefe dersleri vermeye başladı.
Okul öncesi Kur’an dersleri alan Fetö bırakmak zorunda kaldığı ilk okulu dışarıdan bitirdi ve medreseye giderken 10 yaşında hafız oldu. Erken yaşlarda başladı vaizliğe. Evrim, yaradılış gibi konulara da vaazlarında değindi.
İkisi de kalabalık gruplara vaaz vermeyi seven, etrafına kalabalıkları toplayan/toplayabilen kişilerdi.

En büyük ortak özelliklerinden birisi ise ikisinin de komünizm karşıtı olmaları ve ruhani kişilikler kisvesi altında siyasetle fazlasıyla ilgilenmeleri. Fetö’nün Komünizmle Mücadele Derneği üyesi olduğu biliniyor. Osho ise başlarda sosyalizmle özdeşleştirilmiş olsa da sonradan en çok sosyalizmi ve komünizmi kötüledi. Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin simgesi haline gelen Gandhi’ye pek çok kez “Yoksulluğa tapan mazoşist” dedi.

İkisi de para mıknatısı. Osho kısa sürede ülkesinde sükse yaptı ve varlıklı kesimi bağışlarıyla birlikte yanına çekti. Fetö dini tarikatını devasa bir ekonomik büyüklüğe ulaştırdı.
Osho Yunan mirasyedi bir müridi sayesinde aşramını kurdu. Fetö ise okul, yurt, üniversite, kurs açtırabileceği çok sayıda zengin müride sahipti.

Osho, Yunan Zorba gibi yaşamın zevklerinden kaçınmayan, Buddha gibi aydınlanmış yeni bir insan türü yaratma iddiasındaydı. Fetö ise ‘Nur Kampları’nda başlamıştı altın nesil yetiştirmeye.
Zayıflayan Hippi hareketi sonrası boşluğa düşen ‘Çiçek Çocuklar’ soluğu ‘özgür seks’ ve ‘aydınlanma’ vadeden Osho kamplarında alırken, 1980 darbesi sonrası ‘yeşil’e boyanmak istenen Türk........

© Tele1