Kaderi değiştirmek mümkün mü?
Önemi asla yeterince anlaşılamayan meslektir öğretmenlik. Ne öğrenciler ne toplum ne de öğretmenlerin bizzat kendileri tarafından önemi asla yeterince anlaşılamayan meslek…
Kimilerinin tatlı bir heyecanla kimilerinin huzursuzlukla beklediği yeni eğitim ve öğretim dönemine adım atmak üzereyiz.
Herkes ‘iyi’ bir ailede doğacak kadar şanslı değil ne yazık ki. Öğretmenler, hele de ilkokul öğretmenleri, özellikle iyi olmayan ailelere doğmuş çocukların kader simyacılarıdır. Talihsiz ailelerde doğmuş çocuklara bir yön veya bir pusula verirler. İyi ailelere doğmuş, kendine rehberlik edebilecek ebeveynlere sahip olmuş çocuklara ise rüzgâr olabilirler. Bu kudrete sahiptirler.
Bunu en iyi kendimden biliyorum. Çünkü ben henüz 6 yaşında bile değilken başladığım okulda, paltomun düğmelerini ilikleyebilecek el becerisine sahip değilken ayaklarımın yere değmediği o sırada Sedat öğretmen sayesinde güvenle oturdum. O kalabalık sınıfın yaşça en küçüğü, bedenen en ufağı (sanırım 5.5 yaşında en fazla 4 yaşında gösteriyordum) olarak, Sedat öretmenin verdiği cesaretle okumayı ilk ben söktüm. Onun iyicil bir Tanrı gibi beni hep gözettiğini bildim. Sedat öğretmene minnettarım. Onun sayesinde öğrenmeyi hep sevdim. Bilmekten çok öğrenmeyi!
Bir de ortaokuldaki Türkçe öğretmenime minnettarım. Ali öğretmen bana yazabildiğimi fark ettiren ilk kişidir. Beni il ve ülke çapındaki kompozisyon yarışmalarına yönlendiren, ödüller almamı, bu sayede yeteneğime inanmamı sağlayan kişidir.
İki öğretmen, iki kocaman dokunuş… Hâlâ öğrenmeyi çok seven biriysem bu Sedat öğretmen sayesinde. Bütün gazetecilik ve yazarlık kariyerimi de Ali öğretmene borçluyum. Beni ve kariyerimi şekillendiren iki değerli öğretmenim benim kader simyacılarım. Onları her zaman gönlümün en şık saraylarında saklayacağım.
Bu satırları yazıyorum çünkü öğretmenlerin kendi önemlerini fark etmelerini çok istiyorum.
***
Eğitim dünyasının önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Selçuk Şirin de kader simyacılarından… Eğitime, eğitim ve öğretimi veren öğretmenlerin önemine öylesine çok inanıyor ki… Yazıyor, çiziyor, konuşuyor, gerçek değerler katıyor. Onu hazır Türkiye’de bulmuşken kapısını çaldım ve destek verdiği ‘Değerli Öğretmenim’ ve ‘Bebek Kitaplığı’ projelerini anlatmasını istedim.
Öğretmenlerin önemini üzerine şunları söyledi:
“Buket Uzuner’in çok sevdiğim bir lafı vardır: ‘Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır.’ Çocuklarımız gününün çoğunu öğretmenleriyle birlikte........
© Tele1
visit website