Toplumsal bunalım, yabancılaşma ve kaos |
Yılların klasikleşmiş oyunu Hisseli Harikalar Kumpanyası’nı yıllar sonra yeniden izleme olanağı buldum ve çok da keyif aldım. Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları tarafından sahnelenen oyun yine kapalı gişe oynuyor. Kadıköy Süreyya Operası’nın o tarih kokan ortamında sahnelenmesi ise bambaşka bir keyif.
Oyunu keyifle izlerken bir yandan da yeniden düşündüm, bazı eserler neden hiç eskimezler, hep yeni, hep canlı kalırlar diye. Eskimezler, çünkü insanı tüm yönleriyle gözlemleyebilmiş, anlayabilmiş ve anlatabilmişlerdir. Eğer Shakespeare, Tolstoy, Dostoyevski, Dickens, Hugo, Flaubert, Zola, Balzac ve daha niceleri yüzyıllar ötesinden günümüze zamansal sınırlara meydan okurcasına gelebilmişlerse, bunun nedeni insanı tüm boyutlarıyla anlamış ve anlatmış olmalarındandır.
Ünlü tiyatro sanatçısı, yönetmen, yazar Haldun Dormen’in kaleminden çıkan Hisseli Harikalar Kumpanyası da on yıllardan beridir hep aynı beğeniyle, aynı coşkuyla karşılanıyor. Aynı nedenden dolayı. Yazarlık güçlü, müzikler muhteşem, oyuncular da usta olunca kalite dorukta.
Toplumu, insanı çok iyi gözlemlemiş Dormen. Oyunu izlerken zaman tünelinde geçmişe bir yolculuğa çıkmış gibi hissettim doğrusu. Birazı yaşanmışlıklar, birazı Yeşilçam filmlerinden izlenmişlikler, birazı kitaplardan okunmuşluklar üzerinden oluşmuş birikimin sahneye yansıyışının hazzını yaşadım desem yeridir.
Altmışlı ve yetmişli yılların Türkiye’sinin toplumsal ve kültürel motifleri muhteşem biçimde sentezlenmiş. Anadolu insanının zengin kültürel değerleri, insancıl yaklaşımı, özlemleri, idealleri, düşleri, hayalleri ne güzel de işlenmiş. Farklılıkların hoşgörü potasında birleşmesi, çatışmaların kavgaya değil, kaynaşmaya dönüşmesi Anadolu insanının hümanist bakışını, insancıl kültürel anlayışını yansıtıyor.
Hayaller gerçekleşmese de, düşler yarım kalsa da, sevgi ve dost ortamları tesellisi oluyor. Hüzne yer kalmıyor, coşku varken. Şarkılar, şiirler, güzellemeler, aşk çağrıları.
Toplumdaki tüm........