NEYSE! |
İsmail ZORBA
(izorba48@hotmail.com)
NEYSE!
Söylenecek o kadar şey var ki aslında? Neyse! Biz uzatmayalım. Sözü uzatmamakta fayda var. Ne de olsa her şeyin bir yakışığı var. Hani söyleyiverecek olsak alıp başını gidecek. Gidecek de nereye varır bilinmez. Yolun sonu görünmüyor. Tahammül mülkü de yıkılmış. İnsanlarda da sabır kalmamış. Sen söylesen kim dinleyecek ya da dinledi diyelim nereye kadar? Neyse!
Neyse diye diye buralara kadar geldik. Geldik de ne oldu. İşte söze tırpan vuramıyorsun. Akacak kan damarda durmaz misali; söylenecek illa. Akıp gidecek ağızdan. Torba değil ki büzesin dediğin, başına neler getirecek daha kim bilir? Başımızın ağrısı da hiç geçmiyor ya; neyse!.
Bunca hadi neyseler arasında bir de trafik sıkıştı. Laf kalabalığı gürültü sınırını aştı. Kimse kimseyi duymuyor artık. Herkes konuşuyor. Konuşmaktan öte bağırıyor, yırtınıyor. Çocuklar oynuyor ara yerde. Bir gürültü, bir gürültü. Bağırıyorlar birbirlerine sanki arenadalar. İzledikleri onca bilgisayar oyunundan sonra kulağa o musiki gibi gelen neşeli çocuk sesleri nerede şimdi? Kavga, gürültü. Ben, ben deyip atlarına binip şahlanıyorlar adeta. Bağırtı, çığırtıdan birbirlerini........