Düşlere mi dalmalı, gerçeklere mi sığınmalı?

nesedoster@yahoo.com

YAZI ARŞİVİ

Öncelikli başlığım eğitim, nitelikli beyin göçü ve kadın hakları olacak kuşkusuz.

Çünkü bazen kapıları zorlamak, sınırları aşındırmak, yine ve yeniden aynı konulara değinmek insana kendini iyi hissettirmese de yinelemek şart dedirtiyor! Örneğin kadın muhtar sayısı 1680 oldu haberiyle sevinip, kadına şiddetin konuşulmadığı daha doğrusu önemsenmediğini acıyla izlerken! DİB’in Cuma fetvalarına, yönetimin her kademede derin suskunluğuna, kamuoyunun çaresizliğine; “neden, niye, niçin, ne zamana kadar?” sorularıyla cevap arıyorsunuz.

Yetinmiyor, DİB’in buyurduğu; “Kadın el, yüz ve ayakları hariç bedeninin tamamını örtmelidir!” sözü karşısında; “Lütuf buyurdunuz, el, ayak ve yüzün günahı ne, onları da örtün gitsin.” Demek zorunda kalıyorsunuz.

Her türlü imha ve ikna silahına sahip ABD’de eski başkan Trump’un kulağını sıyırıp geçen kurşunu atan usta mıydı, acemi miydi diye düşünürken; başarısız suikast denemesinin eski başkana garantilediği koltuk karşısında şaşırmıyorsunuz.

Kamu ihale kanununun 200 kez, vergi affı yasasının 14 kez değiştirildiği ülkemizde bu nasıl olur sorusuna yanıt ararken; ülkemize göç edenlerin oranının yüzde 35, ülkemizden göç edenlerin oranının yüzde 53 olmasına şaşırmıyor ama çok üzülüyorsunuz.

Son 12 yılda 15 bin doktorun ülkemizi terk etmesinin nedenleri üzerinde durulmazken; son 8 yılda 18 bin 685 bin yabancı sağlıkçının çalışma izni almasına,........

© Tanyeri Haber