menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türklüğün Esareti…

13 4
wednesday

hakanakpinar227@gmail.com

Türk Edebiyatı’nın güçlü kalemi Peyami Safa, bir yerde şöyle yazmıştır:
“Türk’ün en garip olduğu yer, kendi vatanı imiş…”
Yaşadığı toprakların mâzisinden bîhaber olup, kendi halkının tarihini bilmeyen insanlar için Peyami Safa’nın bu sözleri elbette derin bir manâ ifade etmeyecektir.
İtiraf etmeliyim ki, bugün artık mâzi olan ilk gençlik yıllarımda benim için de çok şey ifade etmezdi belki bu sözler… Öğrendik; kimi Türk ve Atatürk düşmanı siyasetçiler sayesinde öğrenmekle kalmayıp, acı bir biçimde de yaşadık. Boşuna dememiş eskiler, “Zaman en büyük öğretmendir” diye…
Son 20-25 yılda sadece okuduklarımın veya yazdıklarımın haricinde, yaşadıklarım da bu konuda çok şey öğretti bana… Galiba buna tecrübe diyoruz.
“Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Yükselişi” adlı kitabımı, işte bu tecrübeyle kaleme almıştım. Bu kez, yaşadıklarımın haricinde okudukça, araştırdıkça farkedip öğreniyordum ki, Peyami Safa’nın bu sözleri, edebî bir hezeyan ile yazılmış sözler değildi; çünkü o nesil, bu zulmün yaşandığı döneme bizden daha yakın bir nesildi.
Türk Milliyetçiliği’nin tarihini incelediğim bu kitabı bana yazdıran temel saik, Türk Yurdu’nda Türk’e düşmanlık eden zihniyet sahiplerinin bitmez-tükenmez varlığı olmuştur. O yüzden, bahse konu kitabımın ilk bölümünü “Türk Düşmanlığı”na ayırmıştım.
Çok enteresandır. Türk-İslâm tarihi boyunca Anadolu topraklarındaki en büyük zulmü yaşayan halk, “milletin aslî, devletin ise esas kurucu unsuru” olan Türkler’dir. Kanlarını dökerek Anadolu’yu yurt yapan Türkler, hanedanın yozlaşması ve özüne yabancılaşması neticesinde kendi topraklarında ikinci sınıf halk........

© Tanyeri Haber


Get it on Google Play