Dört benzemez: DEM, başka bir Türkiye istiyor

Diğer

22 Aralık 2025

DEM Parti İmralı heyetinin, AKP TBMM Grup Başkanlığını ziyareti, 20 Aralık

“Kürt Halkı Demokratik Cumhuriyet’in ve Demokratik Orta Doğu’nun stratejik müttefiki ve kurucu politik aktörlerinden biri olmaya fazlasıyla adaydır.”

DEM’in Meclis’teki komisyona sunduğu rapordaki bu cümle (S.10), terörün sonlandırılmasının çok ötesinde...

Coğrafi hedefe yöneliyor:

“Kürt Meselesi dört ülkeye yayılan, uluslararası güç dengeleriyle iç içe geçmiş, küresel bir sorundur. (...) Süreç kritiktir, Suriye Kürtleriyle ilişkiler geliştirilmelidir” (S.83).

Türkiye’ye döndüğünde...

Birinci Meclis, 1921 Anayasası, Lozan, 1924 Anayasası’nı “ulus devletleşme sürecinin birbirini tamamlayan halkaları” olarak görüyor, “Kürt Meselesini inkar tarihi” diye niteliyor (S.8).

PKK’nın silahları bırakmasının sonuçlarını, geçmişle hesaplaşarak, siyasallaştırılıyor.

Türkiye Cumhuriyeti’ni yeniden tanımlayan olağanüstü radikal bir metne imza atıyor.

DEM erken Cumhuriyet dönemine ağır eleştiriler getiriyor:

“1923 sonrası görece demokratik ve muhalif siyasal eğilimlerin tasfiyesi sadece Kürtlerle sınırlı kalmamış, (...) çoğulcu toplumsal yapının tabutuna son çiviler bu yıllarda çakılmıştır.

Özellikle 1924 Anayasası ulus devlet ihtiyacını şekillendiren (...) bir kırılma anıdır” (S.14).

1925’te ilan edilen Takrir-i Sükun Kanunu ile Şark Islahat Planı benzer yaklaşımla:

“Tekçi ulus anlayışı, Türkçe merkezli bir dil ve kültür rejimi Kürt varlığını ya ‘terbiye edilecek’ ya da tasfiye edilecek bir fazlalık olarak kodlamıştır.

(...) Devlet kendisini düzeni ve birliği koruyan taraf olarak konumlandırırken, Kürt kimliğini, kültürünü, siyasallığını kalıcı biçimde ‘güvenlik sorunu’ kategorisine hapsetmiştir” (S.14).

Resmi tarihe reddiye!..

Ulus devletten kopuş!..

“Kadın cinayetlerinden uyuşturucu bağımlılığına, çevre tahribatından derin yoksulluğa, şiddete ve erken evliliklere” kadar, Türkiye’nin her sorunu...

Mantığı yok sayan yorumla...

“Kürt Meselesi’nin çözümsüzlüğünün her alanda yıkıcı etkiler yaratmasına” bağlanıyor (S.22).

Dolayısıyla...

“Kalıcı barış siyasi ve hukuki alanda atılacak adımlarla mümkündür” (S. 32).

Kürt Sorunu çözüldüğünde, yaşadığımız olumsuzlukların hepsi ortadan kalkıyor!..

Bu bakış, DEM’in eleştirdiği “tekçi bakış” değil mi?..

Sözü edilen siyasi ve hukuki adımlar:

“Demokratik Entegrasyon Yasaları ile Özgürlük Yasaları.

Demokratik Entegrasyon, bireylerin siyasi hayata aktif katılımını sağlayacak”, yani PKK’lıların...

“Özgürlük Yasaları dil ve kültür özgürlüklerini güvenceye alarak, yerel yönetimin demokratikleşmesi, özel barış yasası çıkartılması...” (S.34).

Kritik taleplerin yer aldığı raporun bu bölümünde...

Ortada iki ayrı devlet........

© T24