Devletin kiri, hayatın pası!

Diğer

31 Ağustos 2024

T24'te Gökçer Tahincioğlu'nun eski ve önemli Emniyet müdürlerinden Hanefi Avcı ile söyleşisini okudunuz mu?

Bir tatil gününü belki zehir etmek istemezsiniz, fakat "zehirli devlet"i anlatıyor. Aklınızda bulunsun!

Avcı "içinden bildiği" devleti, devletin cemaatlerle ve mafya ile ilişkisini, temkinli bir dille de olsa anlatıyor.

Ne anlıyoruz?

Kirliydi, yine kirli!

Şu cümle bile yeter: "İktidar, sokağa ait bir grup her zaman yanında olsun istiyor."

Kulağını çınlatmış olmayayım, misal Mehmet Ağar "devlette devamlılık"ı temsil eder.

12 Eylül ve Evren Cuntasının iktidarından Özal iktidarına, oradan Demirel ama esas Tansu Çiller DYP'sine, emekliliğinde de AKP iktidarında hep Mehmet hep Ağar!

Belki "devletten beklentiniz" yol, su, elektrik; belki asgari ücret ya da emekli maaşı, tabii ki sadece güvence değil, güvenlik, belki eğitim-öğretim, belki dünya politikasına dair onurlu bir şeyler vesaire.

Fakat siz beklerken, devleti yönetenlerin "menfaat kankaları" var. Bunların bir kısmı iş dünyası kılığında, devlet, yani iktidar desteğiyle palazlanan, kanlanan, arsızlaşan, sık sık fiilen hırsızlaşan, kamu kaynaklarını, yani halkın hakkını, ister para, ister tabiat, ister kıyılar olsun, yontan, yutanlar.

Bir de Avcı'nın belirttiği tarikatlar, cemaatler, yeraltı dünyası var.

Sizi "beklenti" içinde tutanların bir kısmı, "sokak"ta itiraz eden insanlardan çoğunluğu sessiz hayvanlara kadar "toplayanlar" tecrübeli polis şefine göre "sokağa ait birileri"yle içli dışlı, sıkı fıkı, etle tırnak olabiliyor.

Bu elbette son çeyrek asrın yarattığı bir durum değil. Ama çeyrek asır da, bir yandan anti-demokratik adımlarını koyulaştırırken bir yandan da kire kir katıvermiş!

"Zafer Bayramı" kutluyorsunuz; tabii ki çok önemli tarih. Ama "muzaffer" değilsiniz. Yenilgiden yenilgiye sürüklenmişsiniz. Ülkeniz bağımsız, evet. "Yabancı çizmelerin işgali" altında değil, evet. Ama bağımsız ülkenin halkının özgürlük sorunu ciddi. Ama "işgal altında olmayan ülke"nin ormanları, kıyıları, kentleri işgal altında!

"Zafer Bayramı"nın mirasçısı ordu, darbeci komuta kademeleriyle, önce 10 senede bir yapılan darbeler, sonra onları izleyen askeri müdahalelerle ülkenin ufkunu karartmış; "sokakta birileri"ni bu ülkenin kanına kan katmacasına kullanmış.

Bir ülke düşünün; 30 Ağustos'ta "düşmanlara karşı Zafer Bayramı" kutluyor; 45 gün önce ise "ordunun........

© T24