Darbeli matkap!

Diğer

20 Temmuz 2024

15 Temmuz "darbe girişimi"nin yıldönümü vesilesiyle Cumhurbaşkanı "darbe karşıtı" konuşma yaptı. "Bütün darbeler ve bütün darbeciler"e karşı. 27 Mayıs'a da...

Fakat hafızamız durgun ve solgun ya, pek hatırlamıyoruz:

İktidar ortağı ya da payandası diyen de var; MHP'nin kurucusu, "atası" Alparslan Türkeş bir "27 Mayıs darbecisi". 20 yıl sonra bir başka "askeri darbe"de tüm parti liderleriyle birlikte tutuklanacak ama 1960'da "darbeci". Darbe bildirisini radyodan bizzat okuyacak kadar!

Bir de kendisinden dinleyelim:

"27 Mayıs ihtilalinin fiilen lideri benim. General olmamama rağmen fiilen liderliğini ben yaptım. General olsaydım, herhalde bir disiplin, sağlam bir disiplin kurmuş olacaktım örgüt içinde. Örgüt, hiçbir zaman disiplinli bir örgüt olmadı. Bundan dolayı da birçok aksaklık meydana geldi."

Parantez açalım: "Darbe" değil, "ihtilal" demiş kendisi! "Disiplinli ihtilal yani darbe" istermiş.

27 Mayıs darbesinin ilk Başbakanlık Müsteşarı da, sonradan MHP adını alan partiyi de kuracak olan Türkeş.

Biraz daha anlatalım "Cumhur İttifakı"na: 27 Mayıs Darbesi yönetimi Milli Birlik Kurulu'nu tasfiye edip yeniden oluştururken, Türkeş'in de bulunduğu 14'ler Grubunu dışarıda bıraktı. Görüş ayrılığı neydi, biliyor musunuz? Türkeş ve arkadaşları "yönetimin sivillere bırakılması"na karşıydı! Bu yüzden bu kişiler ordudan atıldı, Türkeş Hindistan'da elçilik müşavirliğine "sürgün" edildi.

Kimilerine göre, Türkeş daha radikal biçimde "ölümüne tasfiye" edilmek isteniyordu ama subaylığında epeyce uzun süre "eğitim"e gittiği ABD onu kollayan bir tavır koymuştu!

Bu dönemde kendisinin "Menderes ve arkadaşlarının idamına karşı çıktığı" da söylenir. Mümkün tabii. Kore'den dönen Tabip Subay dayım da, Yassıada'da "Asabiye Hekimi" olarak görev almış, sonradan gördüğüm belgelere göre de "Ruhi durumu müsait değil" diyerek Menderes'in idamına karşı çıkmıştı. Darbeci başka ruh tanımaz ki dayıcığım!

Türkeş'i "27 Mayıs darbesi" ya da kendi deyişiyle ve bir zamanlar ülkede hakim olan tabirle "İhtilal" yönetimi içine sokan Albay Talat Aydemir'di. Aydemir için "darbecilerin devrimcisi" demek de mümkün, "darbeyle yetinmeyen darbeci" de.

Türkiye tarihinin en trajik aktörlerinden biri olmalı Aydemir. Darbeyi yetersiz bulmuş, birçoğu komutanı olduğu Harbiye'den öğrencisi, az sayıda kuvvetle "darbeye darbe" yapmaya soyunmuş, çatışmaya girmiş, "satılmış" ve yakalanmış, ordudan atılarak affedilmiş, sonra "sivil" olarak ikinci kez "darbeye darbe"........

© T24