Başkomutanlık Sokak Muharebesi… Ve sokak zencileri!

Diğer

13 Ağustos 2024

Sokak hayvanlarına, bilhassa “işgalci” köpeklere karşı Başkomutanlık Sokak Muharebesi sürüyor.

Kimi vuruyor, kimi kesiyor, kimi sürüklüyor, kimi zehirliyor.

Tarihe, “zafer” sandıkları bir katliamla geçecek olanlar da sırıtıyor. “selfie” filan çektiriyor.

Çünkü halka, ormanlara, kıyılara, hayvanlara çektirdikleri bitmedi! Muhakeme ve vicdan yoksunu “Özçektirme” kuklaları!

İstanbul’da bir kadın daha öldürüldü, sokak ortasında. Faili bir “sokak köpeği!” Kadınları korumak bir yana, korumaya dönük İstanbul Sözleşmesi’ni yırttınız; al sana “İstanbul koca öldürmesi.”

“3 yıl” olmuş, Sözleşme iki sokak arasında değil, iki dudak arasında feshedileli. Bu 3 yılda elbette büyük, sonsuz aşklar da olmuştur ama çok sayıda kadın da bir zamanlar yahut o anda bile onları sevdiklerini iddia eden erkekler tarafından yok edildi. Sokak ortasında başını kendi kanına uzatmış son nefesini veren kadınların katlinden sokak hayvanları mı sorumluydu?

Muş’ta suları koyverilen baraj gölüne düşen 13 yaşındaki kızı kurtarmak için atlayan biri hamile, dört kişi de boğuldu. Çünkü “köpek” saldı suları, çünkü dalgıç bulundurulmasını köpek engelledi havlayarak, diş göstererek!

Ağrı’dan İzmir’e giden otobüs Polatlı’da geçide girip ortadan yarıldı. 9 ölü hemen oracıkta, 26 yaralı köşe bucakta. Bir sokak köpeği, uykusuz, dinlenmeden gaza basmıştı patileriyle çünkü!

Manisa’da da Ağrı-İzmir otobüsündeki gibi dört kişilik bir aile toptan can verdi. Manisa’daki köpekleri ne yapacaksınız bu kazadan sonra? Köpek dedim ama belki de kedi. Çünkü aynı Manisa’da eli sopalı bir cellat başlarına vura vura üç kediyi öldürdü. Üçüncü kedide sopa kırılmasa, ölümlerden sorumlu kedilerin soyunu kuruturdu, soysuzluğun sopası.

“Başlarına sopayla vurarak öldürdü!”

“Evdeki yüzde 50”nin içinden miydi o eli sopalı? Evden başka bir niyetle de çıkması mümkün müydü? Yoksa “sıradan, kendi halinde” bir insanken mi, bir “katil”e, bir “canavar”a dönüştü; “bu hayvanların katli vaciptir” diyen bir kanunla mı kendinden geçti?

Bir devlet, canlıların toptan öldürülebilmesi için karar alabilir mi?

Bir inanç sahibi, “yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü” diye sevgiler saçıp sonra “yaratılanlar”ın öldürülmesini buyurabilir mi?

Kadınları katliamdan koruyamıyor, hatta korumuyorsunuz.

Çocukları tacizden, tecavüzden koruyamıyor, hatta size........

© T24