‘Utanma utanma… Ot diktin ocağıma’

Diğer

13 Aralık 2025

“Soykırıma karşıyım” diye çıkarsan sokağa, gözaltına alınıyorsun. “Soykırımdan yanayım” dersen bir şey olmuyor!

İngiltere’de “Gazze soykırımı”nı protesto edenler, aralarında çok yaşlılar da var, gözaltına alınıyor, “terör” suçlamasıyla da. Fakat polislerin yüzüne tam tersini söyleyerek “devlet ve yargı iki yüzlülüğü”nü sergilemek isteyen ve “soykırımdan yanayım” diyenlere bir şey olmuyor.

Türkiye’de bunun tam aynısı olmaz elbette ama şu olabiliyor: “Solculuk”u eleştirsen, bin tane laf, hakaret döksen bir şey olmuyor. Fakat gazeteci Enver Aysever “sağcılık”ı eleştirdiği için önce gözaltına alındı, sonra da tutuklandı. Kullandığı tüm cümlelerde “sağ”ı “sol” yapsaydı, ki bu ülkede sağını solunu şaşıran da çok; “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu” olmayacaktı herhalde.

Kanun, ondan da ziyade yorumu ve uygulaması, insanları hedef almayışı ve alışı “tahrik” konusunda çok müteharrik. Sağdan gelirse duruyor, soldan gelirse vuruyor. Kadın cinayetinde, tecavüz ve tacizde, bir “yumoş” olarak “tahrik” iddiasına bayılan sistem, adeta aptal yerine koyduğu halkın hemen “tahrik” olması konusunda hep endişeli!

İmamoğlu’nu “herhangi bir sebeple” içeride tutmaya azimli “hukuk devleti”nin, onun babasının mal mülke bağlayarak süslediği “komünizmle mücadele” anılarını, sağcılığı da konu ederek eleştiren gazeteciyi de “içeri atmaya” azmediyor. Oğlunun adaylığa soyunmasına her türlü lafı edebilirsin ama babanın “sağcılığı”na bir şey diyemezsin!

Eskiden “düşünce suçu” denirdi, ifade suçlarına… şimdi artık “kelime suçu” var. Arayarak, tarayarak, ayıklayarak “kelimen” cümleten suçlu yapıyor seni. Davadan önce gözaltı ve tutuklamayla. Yani suçu önceden kesinleştirip adeta peşinen mahkum ederek.

Benzeri çok da, bir benzeri de çocukların hayatıyla oynandığı sırada ortaya çıkıyor: En son sanırım 10 yaşındaki Miraç, çocuk işçi olarak, silaj makinesinde kolunu kaptırdığı bu düzenin kurbanı oldu. Kolunu verdi, canını alamadı bu “emek düşmanı” çarklardan. Çocukları sık sık devlet ve sözde eğitim zoruyla da makinelerin önüne atan ve kiminin paramparça bedenini “kaza” diye toplayan düzeneği kuran, bu ölüm makinelerinin çarklarını döndüren mekanizmanın hiçbir suçu yok… bu ölümleri protesto edenler, mesela TİP’liler suçlu ve tutuklu.

Hâl böyle olunca, “Utanmıyoruz” lafı kadar doğru bir iktidar beyanı yok. “Liyakat-mülakat… Ayırma, kayırma” meselesinde........

© T24