menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

On sekiz

15 7
15.12.2025

Diğer

15 Aralık 2025

Epeydir bu yazıyı yazıyorum sessizce; gece başımı yastığa koyduğumda türlü çeşit imgeler, hatıralar ve konuşmalar geçiyor aklımdan. Senin nasıl biri olmanı istediğim sorusuyla, senin benim nasıl biri olmamı istediğin sorusu yan yana dolaşıyor zihnimde. Senin gözünde nasıl biri olmak istediğim sorusu da bu öncekilere karışıyor.

Bu yıl senden öğrendiklerimi düşünüyorum. Gezilerimizden birinde sen bana “gözümün fazlaca senin üzerinde” olmasıyla ilgili bir şeyler söyledin. İyi hissetme baskısına karşı sessiz ama dirençli bir itirazın vardı. Saadet bir haz, hatta bir iyilik hali değildi. Saadeti, yıkılmadan sürdürülen duygusal bağın mümkün olmasında, karşımızdakinin güvenilirliği üzerinden bulmalıydık. Uyarıcı, heyecan verici, parlak bir mutluluk dayatmasından uzak olmalıydık. Mütevazı ama güçlü biçimde yanında bulunmalıydım. Fakat senin tarif ettiğine göre güçlü olmak her şeyi taşımak değil, bazı yükleri yere bırakabilmekle ilgiliydi. O yükleri inatla sahiplendiğimi fark etmiyordum. Bunları duymak ilk anda bana iyi hissettirmedi, ama zamanla anladım.

Belki de öğrendiklerim arasında en çok etkilendiğim, senin “her şeyin mümkün olması her şeyin hemen olacağı anlamına gelmez” yolundaki tavrındı. Bu sözler sana ait değil, senin davranışlarını söze döküyorum.........

© T24