Selçuk Mızraklı’yı bırakmayan Murat Türk’ü bırakır mı?
Diğer
17 Aralık 2025
Meclis’te barış için kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, sürecin hukuki ve siyasi altyapısının iskeletini çıkarmak gibi bir görevle kuruldu. Sürecin bu aşamasına hızla geçilmesi birçok farklı sebeple önemli. Hep vurguladığımız provokasyonlar, suikast olasılıkları ve özgürlüğünü bekleyen insanlar, bu acelenin neden yaşamsal olduğunu yeterince ortaya koyan iki unsur bence. Komisyon üyeleri de bu sorumluluğun yeterince bilincinde olsa gerek; partiler raporlarını vakit kaybetmeden sunuyorlar. Yine de 2026’nın ilk aylarından önce süreci düzenleyecek yasaların yürürlüğe girmesi pek mümkün görünmüyor maalesef.
DEM Parti’nin talepleri net:
Silahlarını yakan, lağvedilen örgütün üyelerini kapsayan bir geri dönüş yasası; hapishanelerde (yaklaşık 4 bin 200 kişi) ve yurt dışında bulunan insanların özgürleşmesi adına İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklikle; kayyım uygulamalarını içeren hukuki bir düzenleme.
Geçenlerde Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek bir kulis yazısı yazmıştı. Yazıdan, DEM Parti’nin taleplerinin farklı adlar ve şekiller doğrultusunda hayata geçirileceği sonucu çıkıyordu.
Yazının bence en önemli kısmı, cezaevlerine yönelik iddiaların yer aldığı bölümdü. PKK üyeliğinden yatanlar arasında müebbet ceza alanlar ile cezası bitmeye yakın olanları da içeren kademeli bir çözüm geliştirileceği yönündeydi bu iddia. “Denetimli serbestlik uygulanabilir” diyordu.
Neden ben bu kısmı önemsedim, onu anlatayım; yazı da zaten aslında şimdi başlıyor. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Murat Türk adlı bir mahpusun tahliyesinin verilmediği bilgisine denk geldim.
Murat Türk’ü çok iyi tanıyordum.
O sebeple konu fazlasıyla ilgimi çekti.
Nereden tanıyorum Murat Türk’ü?
Şubat 2015’te yayımlanan ve Aralık 2015’te yasaklanan “Anneanne Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim” (aynı kararla Hasan Cemal, Müslüm Yücel ve Arzu Demir’in de kitapları yasaklanmıştı. Bu vesileyle yine dillendirelim; kitapların yasaklanmadığı bir Türkiye hayalimiz devam etmektedir, en kısa sürede yasaklı kitapların da özgürleşmesi talebimizi de ısrarla sürdürmekteyiz) adlı kitapta Murat Türk’le gerçekleştirdiğimiz uzun ve zorlu mektuplaşma süreci ve söyleşi formatında devam ettiğimiz soru-cevaplar da yer almıştı.
Mektuplaşma aşamasından önce de, yine epey zor bir şekilde savcılıktan izin alarak Bolu Cezaevi’nde görüşmüştük.
Murat Türk’ün hikâyesini kısaca hatırlatmak isterim: 16 yaşında örgüte katılmış, dört sene sonra tutuklanmış. Tam doğum tarihi bilinmiyor; kimlikte 1974’lü görünüyor ama aile büyüklerinin iddiası 1976 doğumlu olduğu yönündeydi. Diyarbakır Bağlar’da, Diyarbakır Cezaevi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel