Okurlara açık mektup
Diğer
15 Kasım 2024
24 yıllık gazeteciyim. Altı yıl önce kimliklerim arasına annelik de eklendi. Bir oğlum var. Ona taşıyabileceği hâliyle dünyayı, ülkesini, hayatta karşılaşabileceği sorunları anlatmayı, bu konularda onu bilinçlendirmeyi hedeflerken aslında yazarlık yolunda da yeni bir yolculuğa çıktığımın farkında değildim.
Dünyada hem iç hem dış şiddet almış başını giderken, sokaklarda ve hatta okullarda çocuklar birbirini boğazlarken -gerçek anlamda- oğlumu yalan bir dünya algısıyla, pamuklara sararak, hep mutlu sonlu hikâyelerle yaşatmaktansa, anlayabileceği düzeyde hayatın siyahını da beyazını da bilmesine olanak sağlamam gerektiğine inandım.
Bu alanı fazlasıyla araştırdım, birçok okuma yaptım, terapist ve pedagogla bizzat seanslar yaptım, hâlâ daha yapıyorum.
Bu esnada da Batı’nın çocukla iletişimi bizlerden çok daha farklı, başka bir yerden kurduğunu gördüm. Burada bir ‘Batı özentiliği’ yaftasını hak ettim, gerçekten çocuk kitaplarında muazzam bir ilerilikteler, ben büyülendim. Özellikle de kitapları kullanarak günümüz dünyasını olabildiğince net, korku ve endişeden uzak bir yerden, küçük yaştan itibaren çocuklara aktarabildiklerini, onları önce bilgi, sonra fikir sahibi yapabildiklerini gözlemledim. Bu beni çok etkiledi.
Önce kendi çocuğum için sonra da benim gibi bu meselelerle derdi olan anne babaların/aile mensuplarının çocukları için ülkenin en sorunlu beş konusunu ele aldım. (Henüz serinin birinci kitabı olan ‘Biri ve Diğeri’ raflarda yerini almışken, yayınevi şimdi ‘he’ dese hızla ‘ana dilde eğitim’ ve ‘faşizm’i de ekleyerek seriyi yedi kitaba çıkarmayı hayalliyorum ben.) Türkiye için çok yeni olan bu ‘projeye’ hep beraber sahip çıkarsak benim beş diye girdiğim bu iş olur 105!
Biz bu kitapları düşünürken Literatür Çocuk yayınlarıyla çok kafa patlattık. Bu gerçek bir ekip işi de oldu aynı zamanda gerçekten. Ve dedik ki, farklı dertlerin farklı renkleri olsun.
Bu kitaplarla ele aldığımız beş mesele eşliğinde; çocukların savaş mağduru çocuklarla empati yapmasını, kadın ve erkeğin eşit olduğunu kendi sorgu mekanizmasını kullanarak bulmasını, doğanın katlinin insanın sorumluluğunda olduğunu fark etmelerini, barışın emsalsiz bir seçenek olduğunu ve fırsat eşitliği olmadığında avantajlı ve dezavantajlı insan konumuna düşmenin ne........
© T24
visit website