Merih Demiral’ın gol sevinci ve hukuk

Diğer

04 Temmuz 2024

Türk millî (ulusal) takımı salı günü Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Avusturya karşısında tarihi bir zafer elde etti ve çeyrek finale çıktı. Özellikle son yarım saatteki forvetsiz geriye çekiliş milyonlarca kişinin stres düzeyini aşırı yükseltti. Ama öyle veya böyle maçın sonu Türkiye açısından tatlıya bağlandı. Tüm takımı ne kadar kutlasak az. Avrupa’nın ilk sekiz takımından biri olduğunu kanıtlamak, kim ne derse desin çok önemli bir başarı.

Maçta -bence sonucu gölgelemese de- pek çok yurttaşın tadını kaçıran bir olay yaşandı. Merih Demiral, gol attıktan sonra sevincini “bozkurt” işaretiyle yaptı. Bu siyasal angajman görüntüsü, sağcı veya solcu, takımı destekleyen taraftarları gereksiz yere böldü.

Maçtan sonra bu hareket kendisine sorulduğunda Demiral “Bir gol sevinci vardı aklımda, onu yaptım. Türklükle alakalı. Türk olduğum için çok gurur duyuyorum, o yüzden golden sonra onu iliklerime kadar hissettim. Öyle bir şey yapmak istedim, çok da mutluyum yaptığımdan dolayı. Bütün taraftarlarımız gurur duyuyor bizle. Orda zaten tribünde görmüştüm, onları gördükten sonra daha çok yapasım geldi” dedi.

Yani hareketin bir siyasi partiyle veya ideolojiyle değil de genel olarak Türklükle ilgili olduğunu anlatmaya çalıştı.

Buna karşılık Almanya Dış İşleri Bakanı Nancy Faeser, “Aşırı sağcı Türklerin sembollerinin stadyumlarımızda yeri yoktur. Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ırkçılık platformu olarak kullanılması kesinlikle kabul edilemez. UEFA’nın konuyu araştırıp yaptırımları değerlendirmesini bekliyoruz.” şeklinde bir tivit attı.

Sosyal medyada da bu el hareketinin bir siyasi ideolojiyle ilgili olmadığı, genel olarak Türklüğün sembolü olduğu, bu nedenle millî takıma veya Demiral’a bir ceza verilemeyeceği iddia edildi.

UEFA’nın bu konuda soruşturma açtığı haberinin düşmesi için de çok geçmedi.

Geçen hafta “Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Arması Meselesi” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu konuların günün birinde tartışılabileceğini düşünmüş, yazıyı “Bu yazı burada dursun. İleride konu gündeme gelir ise akılda bulunsun” diye bitirmiştim.

Ne yalan söyleyeyim, konunun bu kadar çabuk gündeme geleceğini düşünmemiştim. Aradan çok zaman geçmedi ama o yazıda söylediklerimi hatırlatmak gerekebilir:

Kemalist perspektife göre Türk Devrimi'ni yansıyacak sembol, kurt veya bir başka hayvan değil, “insan aklı”dır. Öyle ki Afet İnan'ın aktarımına göre Mustafa Kemal Atatürk, Devlet arması için bozkurt vb. sembol önerilerini reddetmiş, bir Aydınlanmacıya yaraşır bir tutumla “insan başı”nı önermiştir.

Bu bakımdan ulusal maçlarda gökyüzünü veya bir hayvanı değil, kendi aklını gösteren bir futbolcu, simgesel olarak Türk Devrimi’ i daha iyi özümsemiş sayılırdı.

Yeri gelmişken şunları ekleyeyim: Bozkurt, İç Asya'nın atlı göçebe kültüründe, Budistlerde ve Tibetlilerde de yaygın bir simge. Kuşkusuz, Orta Asya Türkleri için de mitolojik bir anlamı var. Bahaeddin Ögel vd. kanalıyla bu coğrafyada da mezkûr anlatı egemen oldu; mit, bir ölçüde halkımızda da karşılık buldu. Fakat gerçekte Anadolu (Türk tarih tezinin perspektifiyle de koşut anlamıyla) Türklerinde, geleneksel simge geyikgillerdendir. (Ayrıntılı bilgi için........

© T24