Büyükçekmece Adliyesi emanetinde neler oldu; hem ihmal hem denetimsizlik iddiası var!
Diğer
09 Aralık 2025
Büyükçekmece Adliyesi’nin emanet odasındaki hırsızlık, ülke gündemindeki yerini koruyor.
Adliye binası içindeki emanet odasından yaklaşık 150 milyon lira değerinde 25 kilogram altın ile 50 kilogram gümüşten oluşan toplam 75 kilogram kıymetli eşyanın çalınmasıyla birlikte Adalet Bakanlığı devreye girdi.
Olayın ardından baş gösteren bürokratik karmaşa sırasında doğal olarak emanet odasından sorumlu savcı, savcının görevinden sorumlu olan başsavcı vekili, adliyenin bütününden sorumlu başsavcı ile emanet odasından sorumlu şef ve adliye personeli sürecin tam merkezindeler.
Soygunla ilgili hafta sonunda savcılık talimatıyla başlatılan soruşturmada polis, aralarında firari şüpheli Erdal Timurtaş’ın yakınlarının da yer aldığı 10 şüpheliyi gözaltına aldı.
Filmlere konu olabilecek türden yaşanan soygunla ilgili beklendiği üzere, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un onayıyla görevlendirilen iki müfettiş, çalışmalarına perşembe günü başladı. İki müfettiş, olayın öncesini ve sonrasını araştıracak.
Olayın yaşanmasıyla birlikte, gerek İstanbul’dan polis kanadından, gerekse Ankara’dan Adalet Bakanlığı’ndan elde ettiğim veriler, bugünkü Büyüteç’in konusu. Adliyede yaşananların daha kolay anlaşılabilmesi amacıyla bilgileri kendi içinde ayrıştırıp aktardım.
Önce, adliye personeli Timurtaş tarafından çalındığı belirtilen altın ve gümüşün kime ait olduğunu açıklamakta fayda var.
Olayın ortaya çıkmasıyla birlikte çalınan altın ve gümüşün göçmen kaçakçılığı soruşturmasında el konulan mallar olduğu bilgisi doğru. Ancak eksikler var.
Şöyle ki; Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen eylülde “Türk vatandaşlığına geçmek isteyen yabancılara usulsüz şekilde Türk vatandaşlığını veren” bir suç örgütüne operasyon yaptı.
Suç örgütünün lideri Medet Anlı’nın talimatlarıyla gerçekleştirildiği iddia edilen usulsüz Türk vatandaşlığı hakkı kazanılması işlemlerinde, geçmişte benzerleri ortaya çıkarılan “düşük bedeldeki gayrimenkulleri, ekspertiz raporlarıyla vatandaşlık hakkı için gereken 400 bin dolara yükseltilmesi” işlemlerinin kullanıldığı anlaşıldı.
Anlı ve ekibinin, istekli yabancıları 50 bin dolar karşılığında, yasa dışı işlemlerle vatandaşlık verdiği belirlendi.
Tespitler sonrasında gerçekleştirilen operasyonda Anlı ve ekibinin yanı sıra Kapalı Çarşı’da ticari faaliyet yürüten iki kuyumcu da gözaltına alınıp tutuklandı. Kuyumculara yönelik iddia; Türk vatandaşı olmak isteyen yabancıların getirdiği altın başta kıymetli mücevheratı dövize çevirip suç örgütüne verilmesini sağlamak.
Daha doğrusu, suç örgütünün finans kaynağı sarmalında yer almak!
İşte operasyon sırasında söz konusu iki kuyumcunun tüm mallarına “suçtan elde edilen gelir” iddiası kapsamında el konuldu. Savcılık soruşturmasında, tüm kıymetli eşyanın tutanakları hazırlanıp dosyaya aktarıldı.
Dolayısıyla çalınan kıymetli eşyanın asıl sahipleri Kapalı Çarşı’nın iki esnafı.
Adli soruşturmada geçici olarak el konularak adliyenin adli emanetine teslim edilen altın ve gümüşü çalarak kayıplara karışan adliye personeli Erdal Timurtaş aslında adliyede çalışan temizlik işçisi.
Peki, taşeron firmanın personeli olarak dört yıl önce Büyükçekmece Adliyesi’nde iş başı yapan Timurtaş nasıl kâtip oldu?
Timurtaş, adliyede işe başladıktan bir yıl sonra adliyelerdeki eksik personel sayısının tamamlanması uygulaması çerçevesinde Bakırköy Adliye Komisyonu tarafından açılan sınava girip devlet memuru konumuna geçti. Komisyon kararı sonrasında Büyükçekmece Adliyesi’ne tayin edildi. Ve başsavcılık tarafından yapılan iş bölümüyle birlikte aynı binada bu kez “kâtip” kadrosunda çalışmaya devam etti.
Müfettişlerin ilk tespitlerine göre, Timurtaş, üç yıldır Büyükçekmece Adliyesi’nde kâtip. Üstelik sadece firari şüpheli değil, aynı dönemde adliyede çalışan temizlik personelinin büyük bölümü halen kâtip ve mübaşir olarak iş başında!
Böylece, bir yıl öncesinde kadar temizlik işçisi olarak Büyükçekmece Adliyesi’nde görev yapan Timurtaş, kâtip olduktan sonra soygunu yapıncaya kadar geçen üç sene boyunca emanet memuru olarak çalıştı. Hem de emanet odasındaki kasanın anahtarına sahip olarak!
Olayın ortaya çıkmasından sonra başsavcılıkça yapılan ilk araştırmalarda sürecin başı 12 Kasım’a kadar gidiyor.
Timurtaş, 12 Kasım günü, emanet odasından market arabasıyla çıkardığı soygun mallarını, adliyenin arka sokağında bulunan bir araca bıraktı.
Soğukkanlı olduğu kamera kayıtlarından anlaşılan Timurtaş, ertesi gün 13 Kasım günü de işinin başındaydı.
Ancak 14 Kasım günü ve sonrasında adliyeye gelmeyen Timurtaş’a ulaşıldı. Aile sorunu olduğunu belirten Timurtaş rapor aldığını öne sürdü. Kendisinden raporu........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein