Sanat tutkunlarına “Güneş”in eşlik ettiği yeni bir adres: Ruzy Gallery

Diğer

Konuk Yazar

28 Mart 2024

Açılan galerilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bunlar şehrin içinde konuşlanmış oksijen alanları gibi. Eserde anlatılan her ne olursa olsun -ister bizi bekleyen kaotik dünyaya bir gönderme olsun- eser panzehrini içinde saklıyor sanki… Sanat sadece estetik bir tatmin değil, basit görünenin ardındakini fark etmemizi sağlayarak, ruhumuzu farklı duygular yumağıyla genişleten bir iksir. Hislerimizi hissedemeyecek kadar hızla yaşadığımız bu çağda, bizlere “görebilme” zamanı tanıyan, bir nevi “bakma” durakları.

Geçtiğimiz ay sanat dünyamıza bunlardan bir yenisi eklendi, Ruzy Gallery… Çekingen bir sanatsever olarak, beni içine fazlaca çektiği için size de bu galeriden bahsetmek istedim.

İlk sanat galerisi deneyimimi hatırlıyorum. İlkokulda sınıf olarak gitmiştik. "Şşşıttt, konuşmayın!", "Hiçbir yere dokunmayın!” kısık ama otoriter uyarı rabarbaları arasında; loş odalar, gardiyan bakışlar kıskacında; biraz uzunca bakmaya dahi korktuğum tablolar... Sergi alanından dışarı çıktığımızda küçük bedenime aldığım koca nefesle kurtuluşumu kutladığımı hatırlıyorum.

Sonra neler değişti bilmiyorum… Galeriler mi? Galerideki görevliler mi? Sanatçılar mı? Yoksa ben mi? Ama sanat denilen şeye karşı duygularım değişti… Üniversite dönemimde galerideki malzeme kokusunu duymaya, sergilenen eserlerin karşısında öylesine durup bakmaya galerilere kaçıyordum. Kimseciklerin olmadığı saatleri tercih ederdim. Şimdi düşünüyorum da, sanki sadece ben onlara bakmıyordum da, onlar ortalarına beni almış izliyorlardı. Bir zamanlar girmeye korktuğum yerler, sığınma ve sessizliğinde teselli bulma alanlarım olmuştu.

Ardından anne oldum. O sıralar müzeler sergiledikleri koleksiyonlar için çocuklara özel atölyeler düzenlemeye başlamışlardı. Beş yıl boyunca İstanbul’da sergilenen her koleksiyonu oğlumla deneyimleme imkânım oldu. İşte o esnada anladım!.. Sanatın aslında hayatın her alanında olduğunu… “Sanatçı” denilen insanların kristal kulelerde yaşamadığını, senin – benim gibi etten kemikten olduklarını… Eserleri hakkında farklı bir şey düşünürsek bizi yemediklerini… Sanat mekanlarına sadece insanlardan kaçmak amacıyla gitmemek gerektiğini… Bir esere bakarken, ille de huzur aramak gerekmediğini; huzursuzluğun, korkunun, neşenin, şaşkınlığın, hüsranın, hayranlığın, hazzın, umarsızlığın hepsinin aynı anda veya tek başına hissedilebileceğini… Tüm bunları o zamanlar minik oğlumun her türlü duyguyu ayna gibi yansıtan bakışları eşliğinde öğrendim.

Geçtiğimiz ay Etiler’de çağdaş sanat tutkunlarının yeni buluşma noktası olmaya hazırlanan yeni bir galeri açıldı. İsmi Ruzy Gallery. Bu yeni galeri açılışını, ülkemizin değerli sanatçısı Ahmet Güneştekin'in "Uyandığımız Çağ" sergisiyle gerçekleştirdi.

Galerinin kurucusu, Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra uzun yıllar finans sektöründe çalışan bir isim, Esra Çevik. Bir sanat tutkunu olan Çevik, süreç boyunca kişisel ilgi alanı olarak........

© T24