Tip 1 diyabetlilerin etiketlenmesi ve ayrımcılığa maruz kalması
Diğer
29 Aralık 2025
Yeni yıla birkaç gün kala, belki yazılacak bir konu gibi görünmeyebilir ama insanın yaşamı neyle doluysa, aklı, duyguları, kalemi de ona takılı oluyor ve üç gün önce aldığım bir mesaj yeni yıla dönük dilekler yazısı yerine tip 1 diyabetlilerin etiketlenmesi, ayrımcılığa uğraması konusunu yazdırdı bana.
Öte yandan, bir çoğumuzun aklında “Şu berbat 2025 bitse ve dünya Trump’tan, kadın düşmanı televizyonculardan, insanların dertlerine sırtını dönen manipülatif iktidar sahiplerinden ve milliyetçilik gazozu içen siyasetçilerden bir bir kurtulsa” dileklerinin olduğunu tahmin etmek zor değil ve bunlara “etiketleyici kültürden kurtulmayı” eklersek, zaten bir dilek yazısı da yazmış olacağım.
Mesaj yazan kişiyle tanışıklığım tip 1 diyabetli olmasından ve yıllar önce Arkadaşım Diyabet İznik Kampı’na katılmasından. Tabi bir de birçok platformda yaşı ne olursa olsun tip 1 diyabetlilerin dertleri ile uğraşan birisi olarak bilinmem de rol oynamış olabilir bana yazmasında. Mesajının başlığı “İş yerinde tip 1 olmak, yaşadığım üzücü olay” ve amacı da sadece dertleşmek. Önce bu mesajını isimleri çıkararak ve biraz kısaltarak aktarmak istiyorum:
“Hocam merhabalar ben 17 yıllık tip 1'im. 30 yaşındayım şu anda. Uzun yıllar akran destek eğitimleri verdim, diyabete ben de gönlümü vermiş biriyim sizin kadar olmasa da elbet. Ben yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak isterim. Ankara’da küçük ama zincir bir göz hastanesinde yaklaşık 2 ay önce işe girmiştim ancak önceki gün yemekhanede insülin yapmamdan rahatsız olanlar olduğu için müdürümden uyarı aldım, yemekhanede yapmam yasakmış, her türlü örnekle dilimin döndüğü her şekilde bunu orda yapmam gerektiğini vs anlattım, rahatsız olan bakmayabilir vs dedim ama anlatamadım. Dün ise işten ayrıldım. 17 yıllık diyabet hayatımda, okuduğum okullarda, gittiğim stajlarda, bulunduğum her sosyal ortamda hatta toplu taşımada bile böyle bir şeyle karşılaşmamıştım; inanılmaz derecede şaşırdım, inanılmaz üzüldüm.
Müdürüm ile asla orta noktada buluşamadık, benim insülin yapmamın hijyenik olmadığı, daha önce kimseden tepki almadığım için 17 yıdlır hayatımda aslında kimsenin samimi olmadığı gibi şeyler söylendi. Bunun böyle olmadığını normal olduğunu ve dünyanın her yerinde böyle olduğunu elimden geldiğince anlatmaya çalıştım ancak 'kusmak normal o zaman yemekhanede kusalım?' gibi cevaplar ile karşılaştım. Sağlık sektöründe bir yöneticiden böyle tepki almak beni inanılmaz şaşırttı, inanılmaz üzdü. Müdüre birden fazla kişiden şikâyet gitmiş ‘…yemekhanede insülin yapıyor yapmasın’ diye. Babam bu olayın üzerine gitmek istedi. İstifa etmememi ve onların beni yemekhanede insülin yaptığım için kovmalarını beklememi sonrasında dava açmamızı söyledi ve haber yaptırmak istedi (babam TRT çalışanı 30 yıldan fazla). Ancak ben uğraşmak istemediğimi söyledim. Resmi bir meseleden çok bir insanlık meselesi olarak gördüm bu durumu ben. Böyle Hocam... ne diyeceğimi bilemiyorum”
Tip 1 diyabet az bilindiği, çoğu zaman dramatik bir sağlık sorunu olarak görüldüğü için tip 1 diyabetli çocuk ve erişkinler değişik derecelerde etiketlenmeye ve ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Bunların arasında Real Madrid’in eski oyuncusu Nacho Fernandez gibi 12 yaşlarında tip 1 diyabet tanısı aldığında futbol yaşamına devam edemeyeceği söylenen ünlü oyuncular da var. Etiketlenme, batı literatüründe stigmatizasyon olarak bilinen, Türkçe’de “damgalanma” olarak karşılanan bir durum ama ben “etiketlenme” demeyi tercih ediyorum, çünkü damgalamanın olumsuz yükü gereğinden fazla ve sanki çıkmayacak bir iz gibi bu kelimenin kendisi de benzer yankılar taşıyor.
Çoğu zaman bilgi eksikliği, özensizlik ve olumsuz algılardan kaynaklansa da etiketleme olarak nitelenen bu davranışlar, aktardığım olayda olduğu gibi insafsızlık boyutuna varabiliyor, kişileri bezdiriyor ve ister istemez ayrımcılık ile sonuçlanıyor ve tip 1 diyabetlileri derin bir şekilde üzüyor, travmatize ediyor, sanki kalplerine diken batmış duygusu yaratıyor.
Böyle bir durumda üzülen, suçlanmaya/utandırılmaya, hastalık hatırlatmasına maruz kalan sadece tip 1 diyabetliler olmuyor, onlar kadar aileleri, diğer tip 1 diyabetliler ve tip 1 diyabetli çocukların aileleri de üzülüyor ve olan biteni anlamakta güçlük çekiyor. Ben yukarıdaki olayı paylaştığımda binlerce aile isyanlarını ve o kurumdaki yöneticilerin en hafif kelime ile sevgisiz davranışlarından, özensiz sözlerinden çok etkilendiklerini dile getirdiler.
Yakın zamanda yayınlanan geniş kapsamlı bir........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin