menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sıfır!

19 33
26.01.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

26 Ocak 2025

22 yıl, 24 facia, 54 bin 780 ölü, sıfır istifa. Rakamları ben hesaplamadım. Fayn derlemiş. Eksiği var, fazlası yoktur. Böyle bir kahır listesi.

Sıfır, sıfır olalı hiç bu kadar “ağır” olmadı. Artık Türkiye matematiğinin en ağır, en büyük, en yokluk bildiren varlık sayısı.

Tanımadığımız on binlerce insanın yasını tuta tuta delirdik. İnsanlar yandı, taşların arasında ezildi, binaların altında kaldı, boğuldu, zehirlendi, mahsur kaldı. Cemal Süreya’nın dediği gibi, “Nasıl bir his biliyor musunuz? Oda geniş ama sığamıyorsun. Pencere açık ama nefes alamıyorsun.” Ama bir kişi de çıkıp, "Benim de ihmalim var” demedi, “Ben de sorumluyum” diyebilme ahlakını göstermedi.

Bir kişi hariç: Osmangazi Köprüsü'nde çalışan Japon mühendis Kishi Ryoichi, köprü inşaatında halatın kopmasından kendini sorumlu tutarak intihar etmişti. Ama, o sayılmaz. Çünkü bir faciaya neden olmadı o halat. Kimsenin burnu bile kanamadı. Ama risk yaratacak bir işte imzası olmasını gururuna yediremedi. Yine de sayılmaz. Çünkü bizden değil.

Peki biz kimiz? Hiç tanımadığı insanların yasını tutan ve “nerede hata yapıyoruz” diye sora sora ömrünü yiyenlerle, “Ben yapmadım, o yaptı- hiç de bile o yaptı” diyenler arasında kaldık. Biri, sosyal medyada şöyle yazmış: Her şey olabileceğiniz ama asla rezil olmayacağınız bir ülke gerçekten…

İsveç Ulaştırma Bakanı Maria Borelius, evinde sigortasız dadı çalıştırdığı için istifa etmişti ama Van depreminin ardından dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Muhalefet sizi istifaya çağırıyor. İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna şöyle yanıt vermişti: “Gülüyorum bunlara...” İstifa edip çekilmek, “özür dilerim” diyebilmek, “benim de sorumluluğum var” hesabını masaya koyabilmek; gücünü koltuktan alanlar için görülmüş şey değil. Bilimsel, ahlaki, felsefi, psikolojik, hangi taraftan bakarsan bak, katliamların bir yerinde senin dur diyecek, önleyecek, doğrusunun yapılmasını isteyecek gücün vardı. 36’sı çocuk, 78 kişi öldü. Ne demek başın yere eğilmeyecek? Ne demek karşılıklı suçlama kavgasına girebileceksin!

Bilirkişi raporu bekliyormuş. Sen bilmiyor musun?

Merak ettiğiniz bir konuda – mesela siyaseten ortak bir dil konuşulan, ortak tavır alınan bir meselede kimin ne yapmaya çalıştığını anlamak istiyorsanız– biraz arşivlere dalmanız lazım, ama inanın pişman olmazsınız. En çok da siyasi meseleleri çalışan, birçok akademisyenin, eski siyasinin yönetiminde olduğu düşünce kuruluşları, vakıflar, birliklerin seminer yayınlarına, açık erişim yaptılarsa eğitimlerine daha dikkatli bakmanız gerekecek hatta. İşte oralarda, kendi siyaset okullarında, sohbetlerinde, birbirlerine iş yapmamayı öğrettikleri........

© T24


Get it on Google Play