Şakir Gökçebağ ve sıradan malzemelerin yeni kurguları |
Diğer
26 Ekim 2025
Şakir Gökçebağ
Siz hiç tuvalet kağıtlarından sanat eseri yapan bir sanatçıyla tanıştınız mı? Şakir Gökçebağ’ın geçen yıl Arter’de açtığı ‘Göründüğü Gibi’ sergisinde bembeyaz duvarlar üstünde bembeyaz tuvalet kağıtlarıyla yaptığı yerleştirmeler epey dikkat çekmişti. Bu kez Maçka Ralli Apartmanı’nda, Ferda Art Platform’da ‘InFormal’ sergisinde tuvalet kağıdı yok ama mandaldan tepsiye, halıdan askıya kadar her gün etrafımızda gördüğümüz çok tanıdık, sıradan malzemelerden kurgulanmış enstalasyonlar var duvarlarda... Gökçebağ sıradan malzemeleri yeniden kurguluyor, hem anlamlarını hem biçimlerini değiştirmiş oluyor. Serginin başlığı da sergiye uygun ‘InFormal’, resmi değil gayrı resmi. Sanatçı ile geçen sabah, yaşadığı Hamburg’a dönmeden önce galeride buluştuk.
Şakir Gökçebağ, Marmara Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (o zamanki adıyla Tatbiki Güzel Sanatlar) Grafik Bölümü’nden mezun olduktan sonra da aynı okulda öğretim görevlisi idi. Ancak sanatçı o dönemde grafik değil de resimle uğraştığını anlatıyor. “Ressamdım ama tezlerimi gravür üzerine yazdım” diyor. O dönem açtığı sergilerde resimlerinin yanında gündelik malzemelerle yaptığı yerleştirmeleri de yer alıyordu. 1990’lı yıllarda Almanya’dan DAAD bursu alıp Kunstakademie Düsseldorf’da yüksek lisans çalışmalarına gitti. Yaptığı yerleştirmeler için Marcus Lüpertz Ödülü aldı. O arada enstalasyon alanında resimden daha iyi olduğunu keşfetti ve yoğun bir biçimde yönünü oraya çevirdi. Duvar saatleriyle yaptığı işler Akademi’nin duvarlarında sergilendi. Okullarda tasarım dersleri vermeye başladı ve içeriğini kendisinin hazırlayıp sunduğu ‘Visual Creative Training’i uzun yıllar öğrettiğini okuldan ayrılmasına rağmen dersinin öğrenimde kaldığını söylüyor. Eserleri birçok müzenin koleksiyonunda...
Şakir Gökçebağ nesneleri sadece kesip biçip, düzenlerini değiştirip yeniden kurgulamıyor, nesnenin asıl işlevini askıya alıp izleyiciyi ilk gördüğünde şaşkınlığa uğratıyor. Benim ilk sorum “günlük hayatta kullanılan hangi objelerin onda ilk bakışta aşk etkisi yaratıp kendilerini seçtirip, onları gerçek işlevlerinden kurtarıp sanat çerçevesine evrilmeye soktuğu” oluyor.
Günlük kullanım eşyaları olarak belki 130 civarında malzeme ile uğraştığını, bunların bilinen şeyler olduğunu, tanıdık üniversal objeler olmasının önemini anlatıyor. “Obje son derece tanıdık olmalı. Bir Japon, bir Güney Amerikalı ya da bir Türk işleri görür görmez bu şemsiye, bu halı, bu lavabo açma poması demeli. İzleyicinin tanımadığı çok yerel bir obje kullanırsam, burada sanatçı ne anlatıyor diyebilir izleyici. Gizem kalmamalı, her şey çözülmeli. Ben bu objeleri günlük rutini bozacak şekilde değiştiriyorum ama obje kendi kimliğini........© T24