Ekrandaki gözyaşı...
Diğer
21 Aralık 2025
Gülşah Durbay
En son ekran başında ağladığım günü çok iyi hatırlıyorum, Uğur Mumcu, karlı bir Ankara sabahında öldürülmüş, o anların ilk görüntüleri gelmeye başlamıştı ekranlara.
Yalnızdım evde, hiç görmediğim tanışmadığım ama o kadar yakın olduğum birini kaybettiğimi öylesine hissediyordum ki; tutamıyordum gözyaşlarımı...
Kimsenin olmadığını bildiğim evde, önce sakınmak istediğim gözyaşlarımı, kaçırdım bir süre kendimden ancak başaramadım.
Uğur Mumcu’nun kaybı, haberi dinleyip sonra ekran başından ayrılıp hayata kaldığın yerden devam edebileceğin bir kayıp değildi.
Bir ekran karşısında, hayata veda edişini duyup kalakaldığım sevgili Gülşah Durbay’ı da hiç tanımadım, karşılaşmadık, muhtemelen aynı ortamlarda bulunduğumuz zamanlar olmuştu.
Ve o zamanlar, son yıllarda sıkça tekrarlanan CHP kurultaylarıydı büyük olasılıkla.
Ferdi başkanla da öyle.
Yaklaşık altı ay arayla Manisa’nın yaşadığı; bu iki büyük kaybı düşündükçe, hayatın anlaşılmazlığı üzerine konuşabilecek ne çok şey bulabiliyorum kendimce.
İnsan hayatta karşılaştığı böylesi durumlara bir şekilde anlam yüklemeye çalışıyor, en çok da ‘neden’ diye sorarak başlıyor bunu yapmaya.
Hiçbir ölüm erken sayılmaz elbet; fakat Ferdi Zeyrek ve Gülşah Durbay’ın gidişleri gerçekten çok erken oldu.
“Gülüm çok acıklı bir hikaye........© T24





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel