Grip ilaçlarındaki gizli tehlike
Diğer
07 Ekim 2025
Kafa karışıklığına meydan vermemek için bir şeyi önemle ve dikkatlice vurgulamam gerekiyor: Bu yazıda grip ve olası mevsimsel soğuk algınlıklarından korunmak için yapılan aşılar ve bu grup hastalıklara neden olan virüslere karşı kullanılan, “anti-viral” ilaçlar konumuz dışındadır. Bu yazıda tartışacağımız ilaçlar; sıklıkla soğuk algınlığı ve gribin doğal seyrinde ortaya çıkan bazı şikayetleri azaltan veya kontrol altına alan (semptomatik tedavi için kullanılan) ilaçlardır.
Soğuk algınlığı olarak adlandırılan hastalık grubunda ve gripte kullanılan ilaçlar; öksürüğü kesen, burun tıkanıklığını gideren, boğaz ve kas ağrılarını azaltan, nefesi rahatlatan ve ateşi düşüren reçeteli / reçetesiz ilaçlardır. Bu ilaçların birincil etkisi, hastanın günlük aktivitelerini yerine getirmesini kolaylaştırmalarıdır. Ancak, bu ilaçların bir kısmı -hepsi değil- içeriklerindeki bazı etken maddeler, tek başlarına veya başka diğer maddelerle kombine edildiklerinde, kalp damar sistemi üzerine ciddi olumsuz etkilerde bulunabilirler. Bu yan etkiler, sağlıklı insanlarda rahat tolere edilebilirken, kalp damar hastalığı olan insanlardaki etkileri tehlikeli olabilir. İlaçların yan etkileri, basit bir çarpıntıdan, hastaneye yatmaya ve nadiren de olsa daha ciddi hayati sorunlara neden olabilir.
Yukarıda sözünü ettiğim ilaçların bu olumsuz önemli özelliklerinden bahsederken konun daha iyi anlaşılması için manken olarak grip hastalığına atıfta bulunarak anlatımı sürdürmeye çalışacağım.
* * *
Sıradan soğuk algınlığında bile, doktora gitmeden önce, grip olup olmadığı konusunda şüpheye düşecek aylardayız. Çünkü grip, herkesçe bilinen, oldukça popüler bir hastalıktır ve bazen bu soğuk aylardaki mevsimsel hastalıklar, griple karıştırılabilirler. Gribin, bilimsel olarak tespit edilen çeşitliliği dışında, kamuoyunda kuş gribi, domuz gribi ve bazen de coğrafyaya göndermelerle Hong Kong gribi, Rus gribi ve İspanyol gribi gibi popüler adlandırmaların “H bilmem kaç, N bilmem kaç” HN tipleriyle ilgili olduğunu bilmemiz, sağlık otoritelerinin önlemler ve aşılamalar için söyleyecekleri dışında bir anlam ifade etmemektedir. Gribin alt tiplerine karşı bağışıklıklama her yıl yapılabilir.
Eylül ayından sonra, serin ve soğuk havaları daha çok hissedeceğimiz bu günlerde, grip aşısı yaptırmanın zamanı da gelmiş oluyor. Bu aylarda soğuk algınlığı ve grip vakalarında artış nedeniyle aşı yaptırmayan veya bu imkana sahip olmayan insanların kalabalık yerlerde en azından maske takmaları akıllıca olabilir. Bu dönemde, kimimiz bir an önce hastalıktan kurtulmak için yorgan döşek yatmadan iyileşmenin mümkün olamayacağı hissine kapılıp eve kapanabilir, türlü türlü sıvı ve karışımlarla destek tedavisi uygulama fırsatımız olabilirken, kimimiz -ama en kötüsü- de her şeye rağmen hasta şekilde çalışmak zorunda kalanımızım bu ilaçların kudretine daha fazla güvenip başka seçeneği olmadığını düşünerek, eczaneden reçetesiz ilaçları almak zorunda kalmasıdır. Çünkü soğuk algınlığı ve grip hastalığında belirtileri hafifleten ilaçların çoğu, çoğu insana kendini iyi hissettiriyor. Bu ilaçları yalnızca gribi ayakta atlatmaya çalışanlar değil, evde dinlenenler de alıyorlar. Fark; işe gitmek zorunda olanların daha fazla almak zorunda kalmaları olabilir. Aslında belki de soğuk algınlığı belirtilerini azaltmanın risksiz olan yöntemlerinden biri; Barış Manço’nun şarkısında reçetesini verdiği gibi limon kabuğu ve nanenin etkisinden yararlanmaktır. Bu şarkıdaki tarife olan inanç, geleneksel tıbbımıza olan güvenin çocukluğumuzdan beri test edilmiş olması değil; annelerimize olan güvenden dolayı olduğunu düşünüyorum. Yoksa, bütün ananevi şeyler, her zaman masum ve iyi hissettirici olmayabilir.
“Grip” kelimesinin etimolojisi hakkında ayrıntıya girecek bilgim yok ama bir kaynaktakileri ve bildiklerimi harmanlayıp özetleyebildiğim kadarıyla Galya (büyük bir bölümü Fransa topraklarında kalan Batı Avrupa'da yerleşik geniş coğrafi ve tarihsel bölge) yerlilerinin dilinde “bulaşmak” manasına gelen ''gripan'' kelimesinden köken alıyor. Bu kelime bir çok dilde de “yakalamak” manasında ve yaklaşık 4000 yıllık bir tarihin akışımda grip var. Anlayabildiğim kadarıyla, en genel olarak “adlandırma”, tarihi ve dönemsel olarak hastalığın etkisi ve yerelliğiyle çelişebiliyor. Ortaçağ Latincesinde “influentia” kelimesinden türeyen, “yıldızların yaydığı ve insanları etkileyen bir sıvı” olduğu düşünülürken, İtalyancada “influenza”, daha sonra “yıldızların etkisiyle meydana geldiği düşünülen bir........© T24





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein