Yaşlı Kadınlar İklim Koruma Derneği ve insan hakları

Diğer

19 Nisan 2024

Küresel ısınma, iklim değişikliği üstünde yaşadığımız gezegeni ve oradaki varlığımızı tehdit eden en büyük tehlike. Bu tehlike ancak devletlerin alacakları küresel önlemlerle önlenebilir. Devletler, bu önlemleri alıyor mu? Taraf oldukları uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getiriyorlar mı?

Devletlerin bu yükümlülüklerini yerine getirmediğine ve bu nedenle insan haklarının ihlal edildiğine inanan, üç ayrı ülkede,(Portekiz, Fransa ve İsviçre’de) yaşayan insanlar AİHM’e aynı konuda üç dava açtı. AİHM Büyük Dairesi üç davayı ayrı ayrı inceledi, ikisini reddetti. Birisinde ise Sözleşme’nin ihlal edildiğine karar verdi.

AİHM’in içtihadında geliştirdiği ilkeler üç davada da ayrı sonuçlar verdi.

Büyük Daire, altı Portekizli gencin Portekiz ve 32 devlete karşı (bunların arasında Türkiye de var) açtıkları Duarte Agostinho ve Diğerleri/ Portekiz ve 32 devlet davasını kabul edilmez buldu. Bu davada başvurucular, iklim değişikliğinin çocukların sağlığına zarar verdiğini, buna karşılık davalı devletlerin bunu önlemek için gereken önlemleri almadıklarını ileri sürmekteydi. Büyük Daire’ye göre başvurucular sadece Portekiz’in yetki alanı içine girmekte. AİHM, devletlerin kendi ülkeleri içindeki insan hakları ihlallerini incelemeye yetkili. . O nedenle başvurucular sadece Portekiz’e karşı AİHM’e başvurabilirler. Ancak bunun için iç yargı yollarının tüketilmiş olması gerekir. Oysa, başvuruda Portekiz’deki yargı yolları tüketilmemiştir. Bu nedenlerle Büyük Daire’ye başvuruyu kabul edilmez buldu.

Careme/Fransa davasında ise eski bir belediye başkanı olan başvurucu, Fransa’nın iklim değişkliğinin olumsuz etkisini önlemek için gereken önlemleri almadığını, Sözleşme’nin 2 ve 8 maddelerinin ihlal edildiğini, iklim değişikliğinin kendi belediyesi olan Grande-Synthe’de sel felaketine yol açtığını ileri sürmekte. Büyük Daire, başvurucunun Grande-Synthe’de yaşamadığı, burada malı mülkü de bulunmadığı, dolayısıyla mağdur statüsüne sahip olmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetti.

Buna karşılık İsviçre’de yaşlı kadınların kurduğu bir derneğin açtığı, Verein Klima Seniorinnen Schweiz and Others/ İsviçre adını taşıyan davada AİHM farklı bir sonuca ulaştı. Bu davayı dört İsviçreli yaşlı kadın, hem kendi adlarına, hem de kurdukları dernek adına açtılar. AİHM Büyük Dairesi, kadınların kendi adlarına yaptıkları başvuruyu mağdur statüsüne sahip olmadıkları gerekçesiyle reddetti. AİHM’de dava açma yetkisine sahip olmak için şikayet konusu eylemden doğrudan etkilenmiş olmak gerekiyor.

Yaşlı kadınların dernek adına açtıkları davayı ise Büyük Daire kabul edilebilir buldu. Bunu yaparken Büyük Daire şu görüşlere dayandı: İklim değişikliğinin günümüz ve gelecek için yarattığı tehdit aynı zamanda Sözleşme’deki temel hak ve özgürlüklerden yararlanılmasını da engellemektedir. Devletler, bu durumu önlemek için sıcaklık artışını sanayileşme öncesi dönemdeki seviyelerin 1.5 derece üzerine sınırlandırılması gerektiğinin bilincindedir.

AİHM bu davada “kuşaklararası yük paylaşımı” şeklinde, kendi içtihadında yeni olan bir kavram ortaya attı. AİHM’e göre, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesiyle devletler, hem günümüz hem de gelecek kuşaklar bakımından iklimi koruma yükümlülüğünü üstlendiler. Bu kavram çerçevesinde AİHM Büyük Dairesi, derneklerin dava açma yetkisine sahip olduğunu, derneklerin sadece günümüzdeki değil, gelecek kuşaklar bakımından da iklim değişikliğinin olumsuz etkisinden korunmayı talep edebileceklerini belirtti.

Büyük Daire kararında bir derneğin dava açma yetkisine sahip olması için bazı koşulların aranması gerektiğini ileri sürdü. Dernek, iklim değişikliği konusunda çalışan ve ulusal yasalara göre kurulmuş bir dernek olmalı, üyelerinin insan haklarını iklim değişikliğinin doğurduğu tehditlere karşı korumak amacını gütmeli ve üyeleri adına hareket etme yetkisine........

© T24