Diğer
09 Temmuz 2024
Avrupa Futbol Şampiyonası'nın başlamasından bu yana Türkiye futbolla yatıp kalkmaya başladı. Milli takımımızın ilk maçlarında beklenenden daha iyi sonuçlar alması üzerine, başta her şeye kadir Cumhurbaşkanımız olmak üzere pek çok umutlu futbolsever ve vatansever Türkiye-Hollanda maçını izlemek üzere Almanya'nın yolunu tuttu. Milli takımımız Hollanda maçında da iyi mücadele etti ama maçı kazanmaya gücü ve deneyimi yetmedi. Belki de yıldızı Avrupa'da parlamaya başlayan Arda dışında maçı kopartacak oyuncusu olmadığı için finale kalamadı Türkiye.
Hemen belirteyim ki "futbolda nostalji zamanı" derken sözünü ettiğim nostaljinin milli takımımızın performansıyla hiçbir ilgisi yok. Avrupa Şampiyonası karşılaşmalarının çoğunu televizyondan izledim ve bu karşılaşmalarda sergilenen futbol, futbolcuların birçoğunun davranış biçimi ve futbolculuk ahlakı beni hiç tatmin etmedi. Küçük bir müdahaleye maruz kalan futbolcuların neredeyse ölü taklidi yaparak hakemleri kandırma çabaları da işe yaramadı.
Maç sonuçları da bunu yansıtıyor zaten. Oynanan 8 maçta toplam olarak 13 gol atılmış, iki maç 0-0 sona ermiş, 0-0 ya da 1-1 sonuçlanan üç maçta da sonuç penaltı vuruşlarıyla belirlenmiş.
Galatasay'da iki dönem kulüp yönetiminde görev alan babam beni daha sekiz yaşındayken İstanbul'da oynanan Gaatasaray-Sunderland maçına götürmüş ve o gün hayran kaldığım kaleci Turgay'ın inanılmaz kurtarışları bile İngiliz takımının maçı kazanmasını önleyememişti. Yıllar sonra Metin Oktay'ın Galatasaray formasıyla oynadığı ilk maçı da İstanbul'da izlemiş ve ondan sonra hiçbir maçını kaçırmaz olmuştum. Metin'in oynadığı her maça aynı heyecanla giderdim o zaman.
Televizyonla maç yayını yaygınlaşınca bu kez Avrupa ve Latin Amerika takımlarının maç yayınlarına dadandım ve futbolun gerçek yıldızlarıyla o zaman tanıştım. Maç saatini heyecanla beklerdim.
Almanya'da Portekiz milli takımında karşımıza çıkan Christiano Ronaldo da........