Diğer
13 Şubat 2024
Cumhurbaşkanı Erdoğan dünya finans piyasalarındaki kötü şöhretini kolay kazanmadı. 2018 yılında Londra'da finans dünyasının katıldığı bir toplantıda kendi faiz teorisini anlattığı günden itibaren finans dünyasının en yakından izlediği devlet başkanlarından biri haline geldi. Finans dünyası o günden bu yana Erdoğan'ı merakla, dikkatle ve kaygıyla izlemeye devam etti.
Ciddiye alınabilecek bütün ülkelerde geniş yetkilere sahip olan merkez bankası başkanlarının politika faizini artırmaya karar verdiği dönemde, Türkiye'de Erdoğan'ın kuklası haline gelen TC Merkez Bankası başkanlarının politika faizini düşürmeye zorlanması Erdoğan'ın şöhretini daha da artırdı. Sayın Erdoğan'ın faiz fobisi sayesinde Türkiye'de enflasyonun başını alıp gitmesi de Türkiye'nin yabancı sermayenin iltifat etmediği bir ülke haline gelmesine yol açtı.
Erdoğan'ın 2018'de görevinden uzaklaştırdığı Mehmet Şimşek'i 2023'de kurtarıcı olarak göreve davet etmesi ve Şimşek'in onayıyla TCMerkez Bankası'nın başına Hafize Gaye Erkan'ı getirmesi, Mehmet Şimşek'in ifadesiyle "rasyonel" yani akılcı politikalara geri dönüş olarak tanımlandı.
Bu önemli politika değişikliğinin ilk sonuçlarının alındığı ve TC Merkez Bankası'nın nihayet politika faizini artırmaya başladığı dönemde bu önemli değişikliğin Türkiye'ye dış kaynak girişini nasıl etkileyeceği tartışılırken çiçeği burnunda TCMB Başkanı'nın bir gece yarısı görevden alınması herkesi şaşırttı. Mehmet Şimşek derhal devreye girerek bu görev değişikliğinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini ve izlenen politikanın değişmeyeceğini açıkladı.
Uluslararası finans çevrelerinin yakından izlediği yayın organlarının başında gelen Financial Times'in 12 Şubat tarihli dünkü sayısında yer alan başyazı, son dönemde TC Merkez Bankası yönetiminde medyana gelen değişiklikleri bu çerçeveden bakarak değerlendiriyor.........