menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İki yıl aradan sonra döndüğüm Şanghay'da neler gördüm?

21 9
12.12.2025

Diğer

Konuk Yazar

12 Aralık 2025

Bu şarkı günlerdir dilimden düşmüyor. Ben de Ferdi Baba’ya uyup iki yıl aradan sonra hanımın köyü Şanghay’a geri döndüm. Döndüm dönmesine ama bıraktığım Şanghay’ı buldum desem yalan olur. Bizim gibi memleketlerde ilerleme mehter takımı gibi iki ileri bir geridir; değişimden anladığımız genelde betondur. Çin ise bu konuda daha çok maraton koşucusuna benziyor. Sabırla ve her adımı planlanmış bir şekilde, hızla değişiyor.

Ha tabii, haksızlık da etmek istemem; yıllar sonra Türkiye’de geçirdiğim kesintisiz üç ayın tadı hâlâ damağımda. Her şey dijitalleşme, her şey teknoloji değil. Sabahın erken saatlerinde Bostanlı sahilindeki yürüyüşün ardından balık mezatından aldığımız çupraları akşam mangalda sevdiklerimle beraber millî içkimiz eşliğinde mideye indirmeyi hiçbir şeye değişmem. Bir de kara sevda var, ona da ileriki yazılarda değineceğim.

Çin’e geri dönüş ile beraber gözüme ilk batan, sokaklarda gezen Batılı ve Güneydoğu Asyalı turistler oldu. Ben bıraktığımda ülkedeki yabancıların önemli bir kısmı, sert geçen Covid döneminde ülkeden ayrılmıştı. Çin’in Covid sonrası 75 ülkeye tanıdığı vize serbestisi sayesinde — hayır, bu listede Türkiye yok, aman uçağa atlayıp kapıdan beni aramayın — birçok ülke vatandaşı vizesiz olarak Çin efsanesini yerinde görmek için Şanghay’ı ziyaret etmeye başladı. Avrupalı turistler ağızları bir karış açık şehrin sokaklarını adımlıyorlar. Bir Avrupa müzesinden çıkıp Çin bilimkurgu filmine gelmişçesine, dijital yeniliklere ve Çin arabalarına hayran hayran bakıyorlar. Çin arabaları demişken, dikkatimi çeken başka bir nokta araçlarda yanan mavi ışıklar ve hafif hafif uyuklayan şoförler oldu. İlerleyen günlerde bu ışığın otonom sürüş sırasında yandığını, yakın dönemde zorunlu hâle gelecek olan bir güvenlik önlemi olduğunu öğrendim. Ben de bu ışıkların cazibesine dayanamayıp kendime bir Çinli EV edindim ve ilk iş otopilotu denedim. Arabanın içinden bildiriyorum: Çinli yapmış arkadaşlar, araba bildiğin kendi kendine gidiyor.

Ülkedeki hızlı değişimden araba piyasası da payını almış durumda. Çinli arabalar yükselişe ilk geçtiklerinde alt segmenti ele geçirmeye başlamışlardı ama artık gözlerini yukarılara da dikmiş durumdalar. Eskiden her köşe başında gördüğümüz Alman premium markaların yeni modelleri artık yollarda çok da sık belirmiyor. Üç büyük Alman markası olan Audi, BMW ve Mercedes geçtiğimiz yıllarda ciddi pazar kaybına uğradı. Bu markaların yerini........

© T24