"Aman Avni, bunlar ne güzel şeyler"

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

25 Ağustos 2024

Keman, içimize taammüden saldırsın diye icat edilmiş bir enstrüman. Lime lime eder parçalar göğsümüzü. Ses verdiği anda yayının üzerine diziliveren cümle anılarımızla perperişan eyler. Keman çalmaya başladığında dünya durur, zaman durur, mekân kristalleşir ve sanki bir an gelir çat diye kırılır. Keman, zamanı büker. Bizi o an bulunduğumuz yerden alıp en derin sızılarımıza çeker.

Her keman taksiminde ömrümüzün geride kalmış yıllarının bir muhasebesini yapmaya hemencecik itiveren kuvvetli bir güç vardır. İstediğimiz anda bize dilediğimiz şarkıları sağlayabilen müzik portalları içinden kendime birkaç şarkı bulayım, bulayım da ağrıyan yerlerime sarayım diye aranırken yine olan oldu: Onlarca rap, pop, rock, arabesk ya da hepsini başarıyla karıştırabilmiş günümüz şarkıları arasından geçip bir Avni Anıl bestesinin girişindeki keman taksimine takılıp kaldım. "Kayboldum Kaybolan Yıllar İçinde"nin girişindeki keman solo, yine tanıdık bir muhasebeyi başlatmakta gecikmedi. Bu dünyadan Avni Anıl geçti dedim içimden. O, şarkılarıyla gönlümüze köşkler kurabilen unutulmaz bestecilerimizdendi. Kısa dörtlükleri alıp kuyumcu gibi işleyerek o dört kısa mısrayı hayatlarımızda kocaman bir alanı kaplayan devasa eserlere dönüştürdü. Bir güfte ve beste simyacısıydı Avni Anıl. Güftenin manasına bestenin ruhunu ölçerek, biçerek, itinayla giydirdi. Başka türlü olmasına ihtimal veremediğimiz kusursuz şarkılar yaptı. Sözlerin kuvvetini makamla, usûlle güçlendirerek gülleler attı içimize. Düştüğü yere yerleşen ve gittikçe de oturduğu yeri açan, genişleten, yaşayan gülleler.

Şu hayatı seviyorsak onun şarkılarına tutunuyoruzdur çoğumuz: "Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun", "Rüya Gibi Uçan Yıllar", "Bir Ateşim Yanarım Külüm Yok Dumanım Yok", "Biraz Kül Biraz Duman", "Mihrâbım Diyerek", "Ağla Gitar Çal Gitar". Tüm bu eserlerin her biri kusursuz müzikal mimarileriyle sarsılmaz bir bütündür. İnce ince çalışılmış, bir harfin, bir........

© T24