Kara kutu

Diğer

Konuk Yazar

19 Ağustos 2024

Son zamanlarda tatsız tuzsuz işlerle uğraştım, arada keyifli anlar da oldu, ama genelde tatsızdı yaşananlar. Soruyorum size:

- Türkiye'de gazetecinin normal yaşam sürdürmesi mümkün müdür?

- Yok canım, ne mümkün…

- Meclisteki kavgadan mı söz ediyorsun?

Diye sormayın, o kadar çok tatsızlık yaşandı ki hangi birini sayayım? Ama eğer sizler, "Neyse ki, hepsi kayda geçti, ileride okuyanlar bugünlerde neler yaşadığımızı görecekler, belki bazıları kendilerinden utanır" diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Neden mi? Türkiyenin toplumsal hafızası bir bir yok ediliyor da ondan.

Örneğin, beyefendinin oğlunun şirketinin vergi kaçırdığından tutun, arkadaşlarının usulsüz aldıkları ihalelere, eski avukatının karıştığı olaylara kadar "cısss" dedirten haberlerin tamamı, taciz ettikleri genç kızın intiharından sorumlu olsalar da iyi halden yırtan tecavüzcüler, rüşvetçiler, kara para yıkayarak milyarder olanların haberleri filan "sulh ceza veya asliye ceza hakimliklerine yapılan başvurularla "tık" diye engelleniveriyor. Bununla da kalmıyorlar geriye dönük linkleri sildiriyorlar, onunla da yetinmeyip sildirilen linklerin haberlerini yayından kaldırtıyorlar.

Aaa, bir de bakıyorsunuz ki ucu zülfü yare dokunan tüm haberler yok edilmiş, ortalık pir-ü pak. Hatta Soma faciası sırasında beyefendinin danışmanından (Almanya'ya ataşe oldu) tekme yiyen madenci yakını vardı ya, onun yediği tekmenin haberleri ve fotoğrafları tümden sildirilmişti de adamcağız tekmeyi yediği ile kalmıştı, hatta tekmeci danışman gidip bir de adli tabipten "iş göremez" raporu alıvermişti.

Onun için ben size söyleyeyim, o gün mecliste yaşanan sille tokat olayının haberleri de benzer şekilde toplumsal hafızadan silinir gider… Bence bu konuya herkesin eğilmesi gerekir, İfade Özgürlüğü Derneğinin web sayfasına (***) Prof. Yaman Akdeniz'in paylaşımlarına bakarak aydınlanmak mümkün.........

© T24