Diğer
17 Haziran 2024
İlk günler çoğu kişi “ne yapıyor bu adam” diye düşündü. Her zorluğu fırsata çevirme şampiyonu olarak bildiğimiz bir tekadamın yeni anayasa vb. tuzakları gözlerimizin önündeyken Özgür Özel’in bir aldanmaya koşuyormuş gibi bir hali vardı. Uzlaşmacılığın şu koşullardaki kabul edilirlik sınırlarını aşmaya karar vermiş gibi bir hal. Rejime meşruluk kazandırıyor diyenler de oldu.
Murat Sabuncu’nun Özel’le Hayrabolu Buğday Mitingi’ne giderken yolda yaptığı ve 15 Haziran Cumartesi tarihli T24’te yayımlanan konuşma bence mükemmel bir gazetecilik çalışması olarak Özel’in “normalleşmek”ten ne anlayıp ne anlamadığını bütün berraklığıyla ortaya çıkarmış durumda.
Başka bir deyişle Özel “normalleşme” kavramını yeni ve son derece işlevsel bir içerikle yeniden tanımlıyor.
Konuşmanın yapıldığı yer, yani mitinge giden yol bile konunun anlatılmasına katkıda bulunuyor. Sorulanlar ve yanıtlar ise iki aydır ters tutulan dürbünü düze yani burnumuzun dibine çevirerek netlik ve somutluk ayarı yapıyor. Diyebilirim ki epeydir böyle bir siyasi bilinç atılımına tanık olmamıştık. Konuşmanın her cümlesi belirleyicilik gücü taşıyan bir bilinçle dolu.
Özel, bazıları “yumuşama” dese de kendisinin kararlı bir içerikle tanımladığı “normalleşme” adını verdiği sürecin geçen şu iki ayında nelerin gerçekleşmiş olup nelerin olmadığını bir bir gözden geçiriyor ve gerçekleşmiş olarak yalnızca siyasiler arası görüşmelerde medeni ve geleneksel asgari insan ilişkilerinin yerine getirilmesi ile, hapisteki yaşlı generallerin tahliye edilmesi gibi tekil bir insani gelişmeyi sayıyor. Aynı kapsamda, yani normalleşme kapsamında çözüm bulması gereken yığınla başka problem ise halen dosyalar halinde durmaktadır: tarımda taban fiyatları ve yapısal düzenlemelerden tutun, ücret, maaş ve diğer sosyal haklara ve geçim sorunlarına, Kürt sorununa, hukukun her yönüyle ayaklar altına alınıp harabeye dönmüş haline, laik eğitim ilkeleri dahil mevcut Anayasa’yı hiçe sayan uygulamalara kadar “normalleşme”yi bekleyen sorunlardan söz ediyor Özel.
Meselenin aslı da yanıtların bütününden ortaya çıkan normallik anlayışıyla netleşiyor: Söz konusu olan, evrensel demokrasi anlayışının uygulamada karşılığını bulduğu, adeta Kopenhag Kriterleri misali gerçekleştiği sosyal bir demokrasinin normalleridir.
Özel bu konuya 16 Haziran Pazar günü, yani bayram sabahı basına yaptığı........