Diğer
15 Ağustos 2024
Ezidi Soykırımı’nın onuncu yıldönümüdür.
Filistin Soykırımı devam etmektedir.
Adalet mekanizması fena teklemektedir.
Kadınlar “lüks” yerlerde bile saldırı altında.
Kınalı Ada Ku Klux Klan’ı çağrıştırmakta.
Londra’da Müslümanlara karşı Madımak girişimleri.
Bir İstanbul depremi kapıda, depremi fırsata çevirme planları alesta.
5 Ağustos günü bir tür durum tespiti olarak yukarıdaki cümleleri kaydedip bırakmıştım. Ertesi günlerde, her şeyi kapsamaktan uzak bu yedi satırlık saptamadan yalnızca birinde değişiklik oldu: Londra’da Müslümanlara karşı başlamış olan Madımak girişimlerine ertesi günü de devam etme hazırlıklarının duyulması üzerine saldırganlar Londra halkından esaslı ve etkili bir karşılık gördü.
Bana asıl zihin kurcalayıcı gibi görünen ise yine 7 Ağustos 2024 tarihli şu haber oldu:
Japonya’da atom bombası kurbanlarını anmak için Nagazaki Belediyesi’nin düzenleyeceği 9 Ağustos yıldönümü törenlerine İsrail'in davet edilmemesi üzerine, İngiltere ve ABD de törene katılmayacaklarını bildirdiler.
ABD! 1945 yılında Hiroşima bombasıyla 80 bin ve Nagazaki bombasıyla 40 bin kişiyi öldürmüş ve daha binlercesinde nükleer yanıklara yol açmış olan ABD! Ne şımarıklık, ne küstahlık! Şimdiye kadar katılmakla barış kavramından bir şeyler anlıyor göründükleri o anma törenlerine bu sene katılmamak gibi bir tavır göstermeyi seçebildi! Hem de en taze soykırımcı İsrail’in çağrılmadığı gerekçesiyle!
Hiroşima ve Nagazaki soykırım değil miydi? BM “Soykırım Sözleşmesi”nin altı yıl sonra kabul edilmiş olması, suçu işlenmiş olmaktan çıkarmıyor ki! ABD, haydut devlet: hem suçlu hem güçlü!
Ve 13 Ağustos tarihli haberin başlığı: “ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya'dan ‘Gazze'de ateşkes’ çağrısı”. Çağrıdan alıntı: “Kaybedecek daha fazla zaman kalmadı, tüm taraflar sorumluluklarını yerine getirmeli.”
Protestolar karşısında kaçınılmaz hale gelen bu tür yarım ağız açıklamalar soykırımın destekleniyor olduğu gerçeğini değiştirmekten çok uzak.
Nasıl oluyor peki? Bu çağda hâlâ nasıl olabiliyor bu “bırakınız yapsınlar” halleri? How come?
Bir yığın argüman var:
Emperyal Batı’nın Holokost nedeniyle kapıldığı suçluluk duygusundan ötürü İsrail’e haddini bildiremeyişi.
Gazze’de........