Aynı mahkemede konu Tayfun Kahraman olunca farklı karar mı alındı? Neden? |
Diğer
09 Kasım 2025
Tayfun Kahraman
Tayfun Kahraman’ı artık herkes biliyor. Onu, eşi Meriç Kahraman’ı, evlatları Vera’yı... Bu yazı birbirinden üç yıldır ayrı bırakılan bir aile ile ilgili ‘insani boyutları’ öne çıkaran bir yazı olabilirdi. Babasından ayrı büyüyen, okula başlayan bir evlat ile hayatının büyük kısmını eşinin suçsuzluğunu duyurmak için demokratik haklarını kullanarak geçiren, başta sosyal medya hiç durmadan anlatan Meriç Hanım’ın. MS hastası olmasına rağmen hapiste yaşanan zorlukların… Bunlar önemli, hem de çok önemli. İnsan hayatını doğrudan etkileyen. Ama bu yazı bu kez ‘teknik’ boyutu önde olan bir yazı olacak. İçinde Anayasa Mahkemesi, Anayasa’daki kesin tanıma rağmen bu mahkemenin kararına uyulmaması, belki de en önemlisi benzer başka dosyalarla ilgili kararlarda ‘tahliye-beraat kararı’ verilirken Tayfun Kahraman’a farklı bir tavrın-hukukun uygulanması.
Gelin, Tayfun Kahraman’ın avukatı Cansu Çifçi’nin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçeye bakarak durumu anlatalım. Hatırlamayanlar için kısa bir özet. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi; Gezi Davası’ndan hüküm giyen, 25 Nisan 2022’den beri hapiste tutulan Tayfun Kahraman ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara uymadı. Anayasa Mahkemesi Kahraman’ın eylemlerinin ‘şiddet olayları ile illiyet bağının olmadığını’, Kahraman’ın ‘adil yargılama hakkının ihlal edildiğini’ belirterek yeniden yargılama yapılmasına karar vermişti. Doğal olarak Kahraman’ın tahliye edilmesi de beklenmeye başlandı. Ancak 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Anayasa Mahkemesi’nin ‘süper temyiz mahkemesi gibi çalıştığını söyleyerek’ karara uymadı. Daha önce benzer bir gerekçe başka bir mahkemede TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için de ileri sürülmüş, tahliyesi olmamıştı.
Dönelim tekrar Tayfun Kahraman dosyasına. Avukatının dilekçesinden öğrendiğimize göre Anayasa’ya rağmen Anayasa Mahkemesi kararına........