menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dolaylı vergilerde OECD ve AB ülkelerinin ne kadar önündeyiz?

17 20
yesterday

Diğer

25 Aralık 2025

Ülkemizde vergilerin kaynağını, gelir, harcama ve servet oluşturmaktadır. Kaynağı gelir olan vergiler, gelir vergisi ve kurumlar vergisi; kaynağı servet olan vergiler emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, veraset ve intikal vergisi ve değerli konut vergisi; kaynağı harcama olan vergiler ise katma değer vergisi (KDV), özel tüketim vergisi (ÖTV), harçlar, BSMV, gümrük vergisi gibi vergilerdir.

Kaynağı servet ve/veya gelir olan vergilere dolaysız (vasıtasız); kaynağı harcama olan vergilere ise dolaylı (vasıtalı) vergiler denilir.

OECD 9 Aralık 2025 günü 2025 Gelir İstatistikleri Raporunu yayımladı. Bu Rapora ilişkin olarak da Gelir İdaresi Başkanlığı muhtelif istatistiklerini güncelleyip 24 Aralık 2025 günü yayımladı.

Bu yazıda dolaylı vergiler açısından OECD ülkelerinin durumunu sonrasında Türkiye bazında yıllar itibariyle Avrupa Birliği ve OECD karşılaştırmasını yapalım. Ama öncesinde dolaylı vergilerin yüksek olmasının anlamına bakalım isterseniz…

Dolaylı vergilerin yüksek olmasının bize ne zararı var sorusunun cevabını bir örnekle anlatmaya çalışayım.

Örneğin, aylık net 40 bin lira maaş alan işçi Mustafa Bey aylık market masrafının 20 bin lira artı (yüzde 10 KDV) 2 bin lira KDV ile toplamda 22 bin lira olduğunu varsayalım. Ödenen 2 bin liralık KDV’nin Mustafa Bey’in 40 bin lira maaşı içindeki payı (2 bin/40 bin lira) yüzde 5’tir. Yani sadece KDV’den dolayı aylık vergi yükü yüzde 5’tir.

Diğer taraftan aylık net maaşı 250 bin lira olan Sadettin Bey de aynı marketten ve aynı ürünleri aylık olarak satın aldığında Sadettin Bey de 20 bin lira artı (yüzde 10 KDV) 2 bin lira KDV ile toplamda 22 bin lira ödeyecektir. Yani ikisi de aynı ürünlere 22 bin lira ödeyecektir.

Bu durumda Sadettin Bey’in ödediği 2 bin liranın kendi maaşı (250 bin lira) içindeki payı yüzde 0,8 yani binde 8 olacaktır. Bu durumda market kasasında zengin fakir ayırt edilmediğinden aynı vergi ödendiğinden ödenen verginin düşük gelirlinin üstündeki yükü artmış olacak yani geliri içindeki payı yüksek gelirliye nazaran yüksek kalacaktır. Yani örneğe göre aynı KDV’yi ödeyen Mustafa Bey’in, maaşı düşük olduğundan ödediği vergi, canını daha çok yakacaktır.

Benzer örneği evinizde kullandığınız elektrik, doğalgaz gibi ürünler üzerinden de yapabilirsiniz ki sonuç hep yoksulun aleyhine çıkacaktır.

İşte bu duruma tersine artan oranlılık denilmekte ve gelir dağılımını bozucu etki yaratacaktır. Dolaylı vergiler, market kasasında zengin fakir ayırt etmediğinden adaletsizdir.

Aşağıdaki tabloda OECD ülkeleri açısından dolaylı vergi yükleri görülmektedir. Bu tablo OECD’nin 2025 Gelir İstatistikleri baz alınarak hazırlandığı için raporda henüz 2025 verileri de olmadığından 2024 yılına kadar hesaplamalar yapılmış.

Tabloda Mahalli İdare Vergi Gelirleri ve Sosyal Güvenlik Primleri Hariç hesaplama yapılmış. Buna göre 2024 yılında OECD........

© T24