menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi

50 1
24.10.2024

Diğer

24 Ekim 2024

Gazeteciler, sanatçılar, aydınlar, akademisyenler onun masalarında boy gösterdiğinde Gülen karşıtları parmakla sayılacak kadar azdı.

En umulmadık siyasetçiler kendisinden “Sayın” diye bahsederken ve geleceğin liderleri eteğinin dibinde diz çökerken Gülen cephesinde her şey yolundaydı.

Siyasal İslam'ın tehlikelerine karşı halkı uyaran aydınlar, Uğur Mumcu’lar, Bahriye Üçok’lar, Turhan Dursun’lar ardı ardına siyasi cinayetlere kurban gittiğinde Gülen ve örgütlenmesi hiç deşifre edilmemiş gibi tüm hızıyla çıtayı yükseltmekteydi.

Cüzzamın kökünün kurutulmasından, yoksul kız öğrencilerin okuyabilmesine kadar en zorlu alanlarda büyük mücadeleler veren Türkan Saylan terörist ilan edildiğinde hala Gülen geniş çevrelerde muteber bir insandı.

Bu ülkede yaşayanlar, Gülen’in vatan haini olduğuna anca eski ortakları onu vatan haini ilan edince ikna oldular. Tam olarak neye nasıl ikna olduklarını da pek sorgulamadılar.

Çünkü böylesi daha güvenliydi.

Haliyle sadece kimin suçlu kimin suçsuz olduğu değil suçun da ne olduğu asla tam olarak anlaşılamadı, Gülen meselesinin adı hiçbir zaman doğru konulmadı.

50’lerden beri dillendirilen karşı devrim adım adım gerçekleşirken ve bu ülke cumhuriyetin tepesine devrildiği gerçeğiyle asla yüzleşmemekte inat ederken daha başka bir sürü gerçeklikle de yüzleşmedi.

Tıpkı bugün yenidoğan çetesinin varlığı ve çete üyelerinin vicdansızlığı karşısında dehşete düşerken asıl gerçeklerle yüzleşmediği gibi…

Yıllardır özel bir hastaneye baş ağrısı şikayetiyle gidildiğinde, gerekip gerekmediğine bakılmadan en pahalı tetkiklerin yapılabildiği bilinen bir gerçek.

Hastanın cebinden ya da sigortadan para almak için boş yere insanların bıçak altına yatırılabilmesi kanıksanmış bir ihtimal.

Doktorların bir ilacı gerektiği için mi yoksa ilaç........

© T24


Get it on Google Play