menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

AKP’nin kuruluşu ve bir ülkenin yıkılışı

96 53
15.08.2024

Diğer

15 Ağustos 2024

Dün, 14 Ağustos AKP’nin 23’üncü kuruluş yıldönümüydü. Parti, bu 23 yıl içinde, cumhuriyetin hedeflerinin üzerinden silindirle geçip kendi hedeflerine muazzam bir başarıyla ulaştı.

Öncelikle laiklik ilkesini sildi süpürdü. Muhalefet dahil artık kimse bu ülkede din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini düşünemeyecek hale geldi.

Evrensel değerleri kıymetsizleştirdi. Hak istemeyi ve hukuktan bahsetmeyi suç olarak algılayan bir toplum yarattı.

Bu 23 yılda bu toprakların bir zamanlar çok dilli, çok dinli, çok kültürlü Anadolu toprakları olduğunu anımsayan kalmadı. Herkes Türkiye’nin Ortadoğulu bir İslam ülkesi olduğundan emin hale geldi.

Bireyin refah çıtasını Avrupa standartlarını hedeflemekten çok çok aşağılara indirip, “sadece hayatta kalsak yeter” noktasına sabitledi.

Biat etmenin, liyakatsizliğin, gerçekleri inkarın, hukuku hiçe saymanın, tek adam olma cüretinin demokratik çabalara üstün gelmesini rasyonelleştirdi.

Tarikatların, cemaatlerin ülke politikasında söz sahibi olmasını meşrulaştırdı.

Askeri vesayeti kaldırma vaadiyle muhaliflerini bile büyüleyip onun yerine dini vesayeti getirmeyi becerdi.

Emeklilerini açlığa, yoksullarını ölüme mahkûm ederken uyanık yandaşlarını ihya etti. Ülkenin doğasını inşaatçılara, madencilere peşkeş çekti. Kasasını boşalttı, hukukunu ve medyasını ele geçirdi. Eğitim ve sağlık sistemini mahvetti. Ve halkı bunların hesabının asla sorulamayacağına ikna etti.

Tüm bunların 23 yıl önce kurulmuş niyeti aşikâr bir siyasi parti açısından tartışmasız bir başarı olduğunu kim inkâr edebilir?

Ve tüm bunların 23 yıl önce bu ülkede doğmuş bir çocuk açısından ne anlama geldiğini insan nasıl görmezden gelebilir?

Bundan 23 yıl önce, AKP’nin kurulduğu o günlerde bu ülkede doğan çocuklar, bugün biliyorlar ki artık bu ülkede onlara yer yok.

İster yoksul bir ailenin zar zor okumuş çocuğu olsunlar, ister varlıklı bir ailenin olanakları bol çocuğu, ister yandaş bir aile de büyümüş olsunlar, ister muhalif, hepsinin hedefi bu ülkeden gitmek, gidebilmek.

Çünkü onlar bu ülkede kendilerine vaat edilen bir gelecek olmadığını görüyorlar.

Dünyanın en başarılı öğrencisi olsalar, en........

© T24


Get it on Google Play