Sapere aude

Diğer

16 Nisan 2024

Okan Buruk'un işi çok zor, çünkü herkesi memnun etmek isteğinde. Futbolcuları, zaman zaman kendisine sormadan transfer yapabilen yöneticileri, Galatasaray taraftarını ve camiasını, basın mensuplarını ve en nihayetinde spor kamuoyunu. Ancak Okan Buruk herkesi kendi doğrularında ısrar ederek memnun etme kararlığında. Zaten işini zorlaştıran asıl unsur da bu.

Oysa Okan Buruk'un basit ilkeleri ve bir futbol şablonu var kafasında. Şöyle:

"Bunları hangi teknik direktör istemez" yolundaki retorik soruyu atlayarak Okan Buruk'un oynatmak istediği futbola ilişkin bazı soru işaretlerini dün gidermiş olabileceğini ele almak istiyorum bu yazıda.

Bu konuya Dries Mertens'ten başlamak istiyorum.

Spor kamuoyu forma numarasından hareketle Mertens'in Galatasaray'da 10 numara pozisyonunda oynadığı düşüncesinde. Ben aksini düşünüyorum. Çünkü Mertens klasik 10 numarada olması gereken birkaç temel özelliğe sahip değil; dribling yapmak, vizyon ve yeteneğiyle takımı yönetmek ve oynatmak gibi. Mertens'te bunlar yok.

Ne var peki? Her şeyden önce Buruk'un sık sık söylediği gibi doğru baskıları yapan bir oyuncu Mertens. Ayrıca çok etkili olmasa da keskin bir şutör. Maçlarda dikkat edin, Mertens kaleyi gördüğü an, "başka takım arkadaşım daha uygun durumda mı acaba" diye hiç düşünmeden vurur. Pas vermeyi ise şut atamadığı anlarda düşünür. (Ben Mertens'in bu özelliklerinin İtalya ligi Serie A'da bir kalıba döküldüğü düşüncesindeyim. Çünkü İtalya'da futbolcuların büyük bir bölümü kaleyi gördüğü an vurur. Serie A bu açıdan Bundesliga ve İngiliz Premier Lig'in bir seviye üstünde bir lig.)

Mertens'in bu özelliği iki yıldır yapısal bir sorun oluşturuyor Galatasaray hücumlarında. Yapısal sorun şu: Kanatlarda oynayan oyuncular dışında takımın ana taşıyıcı kolonlarına dahil olan bir merkez grubu yok. Galatasaray geçen yıl bu yapısal sorununu kanatta oyun kurucu karakteriyle oynayan Kerem Aktürkoğlu sayesinde aşmıştı. Özellikle ligin ikinci yarısında Mauro Icardi'yi en çok besleyen futbolcu Aktürkoğlu olmuştu. Hatta bununla kalmamış, ligi asist kralı olarak tamamlamıştı.

Bu sezon gerek Icardi'nin biraz sakatlıktan, biraz da tembellikten dolayı atletizmini biraz kaybetmiş olması, gerekse de Aktürkoğlu'nun zihinsel bir türbülansa girmesi nedeniyle Galatasaray zihniyet olarak geçen yılın biraz gerisine düştü. (Burada söylememe gerek yok sanırım, Wilfried Zaha ömrü boyunca hiçbir zaman oyun kurucu kanat futbolcusu rolünü üstlenmedi. O hep takımının mızrak ucuydu. Bir tür Icardi-Barış Alper Yılmaz karışımı oyuncu oldu hep.)

Okan Buruk'un elinde oyun kurucu kanat oyuncusu kalıbına uygun tek bir futbolcu var bu sezon: Hakim Ziyech. Ancak o da zaman zaman nükseden ve kronik olduğu izlenimi veren sakatlıklarla boğuşmak zorunda kalıyor bir yandan. Diğer yandan da takımın liderliğinin doğrudan kendisine verilmesini arzulayan bir mizaca sahip. Ziyech'le ilgili bir başka sorun da fizik kalitesinin bırakalım 90 dakikayı, 45 dakikayı bile tam anlamıyla çıkaramayacak durumda olması.

Tüm bu nedenlerden ötürü Okan Buruk'un zihninde Ziyech'le ilgili yeni bir fikrin ağırlık kazanmış olabileceğini düşünmeye başladım dün. Buruk Ziyech'i maçların ikinci yarılarında sahaya sürebilir bundan böyle.

Dün bunu çok açık biçimde gördük. Oyuna dahil olduktan sonra birçok şey kattı dün Ziyech Galatasaray'ın futboluna.

Ziyech'in Galatasaray'a kattığını oyuncuların ortalama pozisyonlarına baktığımızda çok açık biçimde görüyoruz. Aşağıda solda Galatasaray'ın ilk yarıda oyuncuların ortalama pozisyonları yer alıyor. Görüldüğü gibi Torreira, Demirbay, Mertens, Barış Alper Yılmaz, Icardi ve Aktürkoğlu ilk yarıda neredeyse üst üste yığılmışlar gibi oynamışlar. Ne derinlik var, ne genişlik.

Sağdaki ise ikinci yarıdaki ortalama pozisyonlar. Ziyech ve Kaan Ayhan'ın oyuna girmesiyle Galatasaray'ın saha parselasyonu daha ideal düzene geçiyor. Böylece sahayı diklemesine ve enlemesine daha verimli kullanan bir takım ortaya çıkıyor.

Buraya Ziyech'in Galatasaray'a kattıklarına ilişkin iki örnek alıyorum.

İlk örnek; dakika 54,50. Alanyaspor kendi yarı sahasında sol stoper Fidan Aliti'nin Ahmed Hassan'ı, onun da soldan bindiren Yusuf Özdemir'i kaçırmasıyla geçiş hücumuna çıkıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Aslında bu Alanyaspor'un klasik hücum setlerinden birisi. Sezon boyunca sık sık sağ veya sol kanattan gelen topu diğer kanattaki oyuncunun gole çevirdiğini gördük Alanyaspor'da. Bu hücumda da sol kanat forveti........

© T24