2025’e damga vuranlar |
Diğer
27 Aralık 2025
Türkiye son yıllarda halkın alım gücünün gerilemesi ve gıda fiyatlarındaki muazzam artış yüzünden beslenme sorunuyla karşı karşıya kaldı. Geniş kitleler bırakın ağız tadı peşinde koşmayı, karnını doyuramaz oldu. Yoksul evler ucuz gıda olarak makarna ve patatese yüklendi, pek çok kişi için etli yemekler erişilmez hale geldi. Beslenmedeki bu açığı gidermek üzere merkezî hükümetin yapması gerekeni belediyeler üstlenerek Kent Lokantaları’nı devreye soktu ve geçen yıl birbiri ardına pek çok Kent Lokantası açıldı. Halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tam 19 Kent Lokantası var. Avcılar’dan Bağcılar’a, Esenyurt’tan Sultanbeyli’ye bir çok ilçede bulunan bu lokantalarda her gün yüzbinlerce kişi ucuz bir fiyata dört kap yemek yiyerek karnını doyuruyor, hijyenik bir ortamda sağlıklı besleniyor ve Anayasamızın ikinci maddesinde yazılan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devlettir” iddiası kısmen de olsa hayata geçiyor. İlk kez İBB’nin açtığı bu lokantalar diğer kentlere de ilham verdi, Adana, Adıyaman, Ankara, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Denizli, Edirne, Gaziantep, İzmit, İzmir, Manisa, Ordu, Siirt, Trabzon ve Zonguldak gibi illerimizde de benzer tarzda Kent Lokantaları açıldı. Her geçen gün sayıları daha da artıyor, emeklilere, öğrencilere ve diğer dar gelirlilere can suyu oluyor.
Karamenüş… Patkara… Kösetevek… Karkuş… Horos Karası… Erciş Karası… Beylerce… Göküzüm… Karaoğlan… Barburi… Sungurlu… Fesleğen… Fersun… Likya Işığı… Bunlar, Toros dağlarının eteklerinden Polatlı ovalarına, Şırnak yaylalarından Malatya vadilerine Anadolu’nun dört bir yanında yetişen şaraplık üzümlerden bazıları. 2025 yılı, onların oldu. Bazıları 30-40 yıl öncesine kadar şaraba işlenirken sonraları unutulan, kimileri de ilk kez şarapta denenen bu üzümler, beyazda Misket-Narince-Emir, kırmızıda da Kalecik Karası-Öküzgözü-Boğazkere üçgenlerine sıkışmış şarapçılığımıza yeni bir soluk verdi. Bu üzümleri şarapta deneyenler, genellikle küçük ve idealist üreticilerdi. Çoğu ilk rekolte olan şarapların belki de hiçbiri tadanların başlarını göğe erdirmedi, uluslararası yarışmalardan büyük madalyalarla dönmedi ama onlarla Türk şarapçılığının yelpazesi genişledi.
Fransa ve İtalya gibi ülkelerde üniversitelerin ve tarım bakanlıkları bağcılık istasyonlarının yaptıkları bu “Ar-Ge” çalışmalarında en büyük alkışı ise, şimdiye kadar bir düzine bölge üzümünü şaraba kazandıran Antalya’daki Likya Şarapçılık ile “üzüm dedektifi” iki şarap insanının, Levon Bağış ile Umay Çeviker’in kurdukları Yaban Kolektif hak ediyordu. Düzenlediği Kök-Köken-Toprak konferanslarıyla kaybolan Anadolu üzümlerine dikkat çeken şarap danışmanı Sabiha Apaydın Gönenli de, bu patlamanın perde gerisi kahramanlarındandı.
İçki dünyasında yılın olayı, büyük bir rekabete sahne olan cin piyasasında Türklerin atağıydı. Dört Türk girişimcinin ürettiği üç ayrı cin markası dünya barlarına ve içki dükkânlarının raflarına girdi.
Türkler’in yaptığı butik cinlerin en başarılısı, Hollywood ünlülerinin fotoğrafçısı Mert Alaş’ın Seventy One’ıydı. Madonna, Adriana Lima ve Irına Shayk gibi ünlülerin katıldığı davetlerle tanıtılan, Türk sosyetesinden de Nevbahar Koç’un desteklediği cin, adını tıpkı iddialı “single malt” viskilerdeki gibi eski şeri, eski........