menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Eşya insanda iz bırakır

56 65
20.01.2024

Diğer

20 Ocak 2024

Montaigne üç-beş satır sonra sizlerle de paylaşacağım sözü söylerken günün birinde insanların ceplerinde telefon taşıyacağını bilmiyordu.

Laf aramızda kendimi dünyanın en önemli insanlarından biri zannettiğim ilk gençlik yıllarımda bunu ben de bilmiyordum.

Yani telefonu cebimde taşıyacağımı!

Montaigne benden kuşkusuz ki daha önemli bir insandı ama günün birinde telefon diye bir şey icat edileceğinden bile haberdar değildi.

Şöyle yazmış: "Yüceltip durduğumuz, bizi bütün yaratıkların efendisi yaptığına inandığımız aklımızın, aslında azap çekmemiz için bize sunulduğunu söylemeye cüret edebilir miyiz?"

Evet, ne yazık ki aklımız yüzünden azap da çekiyoruz.

Ve şu cep telefonu denen alet de zaten tam olarak bunun için icat edilmiş olmalı. Bakmayın siz; "Hayır efendim, o alet iletişimi hızlandırmak için yapıldı, çağımız artık iletişim çağı" gibi "yaşam koçu" sözleri söyleyecekler çıksa da gerçek budur!

Nitekim bu nedenle cep telefonunun hayatımıza girmesinden sonra literatüre girmiş bir ruhsal sorun (hastalık demeyeyim diye sorun dedim ama sizlere geçenlerde sözünü ettiğim Amerikan Psikiyatri Derneği bunu hastalık diye tanımlıyor) bile var.

Bunun adı nomofobi, mutlaka duymuşsunuzdur.

"Cep telefonsuz kalma korkusu sendromu" da diyebiliriz.

Yıllar önce Blackberry diye bir telefon kullanırdık, bilmiyorum hâlâ kullanılıyor mu. Yoksa o da bir zamanlar bu pazarın liderliğini kimseye bırakmayan Nokia gibi akıllı telefon işini ıskaladı ve yok oldu gitti mi?

Ne olduğunu şimdi tam olarak hatırlayamıyorum ama Amerika'da Blackberry'ler bir nedenle kısa bir süreliğine devre dışı kalmıştı.

Bir karikatür hatırlıyorum, NY Times'ta yayımlanmıştı. Karikatürist zombi filmlerindeki sahnelere benzeyen bir şey çizmişti: Elindeki Blackberry çalışmadığı için çıldırıp New York sokaklarında sağa sola saldıran onlarca insan!

Nomofobi diye bir hastalığın varlığını o vakit öğrenmiştim.

No – Mobile – Fobi, son derece yaygın bir hastalık.

Mesela Kaliforniya eyaletinde kadınların yüzde 70'i, erkeklerin ise yüzde 61'i cep telefonsuz kalmaktan neredeyse ölesiye korkuyor.

Böyle bir hastalığa duçar olup olmadığınızı öğrenmeniz için size bir test önereceğim:

Eğer cep telefonunuzu uyurken baş ucunuza koyuyorsanız, uyandığınız andan itibaren gün boyunca sürekli ekranına bakıyorsanız, bavulunuzu hazırlarken ilk işiniz şarj cihazının yanınızda olup olmadığını kontrol etmekse, sizde de nomofobi var demektir. Gece tuvalete gitmek ya da su içmek için uyandığınızda saate bakma bahanesiyle parmağınızın ucuyla cep telefonuna dokunuyorsanız da öyle.

Şarjın bitmesi ya da şebekenin çalışmadığı bir noktada bulunmak gibi durumlar da nomofobikleri iyice çıldırtabiliyormuş.

Bir tür anksiyete bu.

Nedeni belirli olmayan bir tedirginlik hâli!

Kendimden söz edecek olursam "gazetecinin telefonu 24 saat açıktır" ilkesi gereği telefonum hep yanımda ve hastalığımın ilerlemiş olabileceğini düşündürten çok neden olduğunu da söylemek zorundayım.

Mesela denize atlarken bir kere değil, dört – beş kere mayomun cebini yokluyorum, telefonum cebimde kalmış mı diye.

Özellikle gençlerde mutlak bir cep telefonu........

© T24


Get it on Google Play