İsveç Kralı Demirbaş Şarl: Uzun ve masraflı misafir
Diğer
26 Ekim 2025
Poltava Savaşı'ndan sonra Charles XII ve Hetman Mazepa, Gustav Olof Söderström
İsveç Kralı XII. Karl ya da bizim ona taktığımız müthiş lakapla Demirbaş Şarl Avrupa ve Osmanlı tarihinin en renkli karakterlerinden biridir. Beş yaşında ata binmeyi ve avlanmayı öğrenmiş, 15 yaşında bir ayıyı tek başına mızrakla avlamış ve 21 yaşında ülkesinin başına geçmişti.
Şarl tahta çıktığı zaman İsveç o dönemin süper güçlerinden biriydi. Ancak komşuları Rusya, Danimarka, Lehistan bu genç ve tecrübesiz kralı hafife aldılar ve üzerine gittiler.
Şarl çok değişik ve neredeyse bir savaş makinesi gibi bir adamdı. Onun hayatında lüks, eğlence, rahatlık gibi şeyler yoktu. Çadırda yaşar ve askerleriyle aynı yemeği yerdi. En sevdiği içecek suydu ve bu o dönem, sosyal sınıf ve coğrafya için inanılmaz bir şeydi. Ordusunu topladı ve Narva Savaşı'nda bizim Deli Petro olarak bildiğimiz Rus Çarı I. Petro'nun çok daha kalabalık ordusunu dağıttı ve ona "Kuzeyin Aslanı" adı verildi.
Dokuz yıl sonra gözünü Rusya'ya dikti. Ancak aradan geçen zamanı Deli Petro çok iyi değerlendirmiş, modern ve güçlü bir ordu kurmuştu. Şarl ağır kış şartlarında Ukrayna'ya ilerledi, ordusu yoruldu, ikmal hatları zayıfladı. Üstelik savaştan hemen önce bir keskin nişancı tarafından ayağından vuruldu.
Gün Deli Petro’nun “Yenile yenile yenmeyi öğreneceğiz” dediği günlerdi. Rusların çarı aldığı yenilgilerden sonra yenmeyi Doğu Ukrayna’da Poltava kasabası yakınlarındaki ovada öğrendi.
1709’da Poltava’da ordusu yok olan XII. Karl için tek açık yol güneye doğru uzayıp giden topraklardı. Kılıç artığı 1.000 kadar askeriyle birlikte güney topraklarının hakimi Osmanlı İmparatorluğu’na iltica eden İsveç kralı Osmanlı-Rus sınırındaki Bender kentine sığındı.
Sığınma "Düşmanımın düşmanı dostumdur" doktrininin bir diğer pratik uygulamasıydı.
Başlangıçta sadece beş gün kalacağını açıklayan XII. Karl’ın Osmanlı topraklarındaki konukluğu beş yıl sürdü. Devlet-i Alî tarafından ağırlanan İsveç kralının masraflarının bütçenin hangi kaleminden karşılanacağı konusunda Osmanlı maliyesinde sorun çıktı, sonunda bu harcamaların bütçedeki demirbaş kaleminden karşılanmasına karar verilince kralın lakabı Demirbaş Şarl kaldı.
Poltava’dan sonra Ukrayna bozkırlarına dağılan İsveç ordusundan arta kalanlar savaştan sonraki altı ay boyunca Bender’e akın edince başlangıçta 1.000 askerle Bender’in hemen dışında kamp kuran XII. Karl’ın çevresindeki İsveçliler 10.000 kişiye ulaştı. Demirbaş Şarl’ın Karlstad adıyla kurduğu yerleşim birimi zamanla giderek kalabalıklaştı. Padişah III. Ahmet’in krala jest yapmak amacıyla Rusların esir alıp pazarlarda köle olarak sattıkları İsveçli kadınlarla çocukları satın alıp azat etmesi de bakılan nüfusu artırdı.
Felaket Yılları olarak adlandırılan ve Büyük Türk Savaşları şeklinde anılan 1683-1699 yılları arasındaki uzun savaş dönemi Osmanlı mali yapısını oldukça kötü etkilemişti. Karlofça Antlaşması ile kaybedilen verimli Macaristan ovaları ile ticari konumu önemli olan Mora’nın Osmanlıların elinden çıkması mali durumu daha da zora soktu.
Dış siyasetteki başarısızlıklar iç siyaseti de etkiledi. 1703'te Sultan II. Mustafa tahttan indirildi ve Sultan III. Ahmed padişah ilan edildi. Osmanlılar Karlofça (1699) ve İstanbul (1700) Antlaşmaları ile kaybettikleri toprakları geri kazanmak istiyorlardı.
Öte yandan 18. yüzyılın ilk yarısında İstanbul, Halep, Selanik, Edirne ve Bursa gibi şehirlerde dokuma tezgâhlarının yaygınlaşması sonucunda üretimde artış görüldü. Bu durum ticaret sektöründe genişlemeye yol açtı.
Osmanlıların 1710/1711 yıllarında hazinelerine giren gümüş kuruş yaklaşık 11 milyon, giderleri ise 8,5 milyondu. Yani XII. Karl Osmanlı mülküne sığındığında Osmanlıların mali durumu 18. yüzyıl boyunca en iyi durumundaydı ve misafirperverlikten çekinmediler.
Tasarruf yapmaktan fazla hoşlanmayan Osmanlılar kalan akçeleri de Lale Devri debdebesi sırasında yedi.
XII. Karl’ın Bender’de ikameti esnasında kendisine ve maiyetine Osmanlı İmparatorluğu tarafından maaş bağlandı. Yiyecek ve diğer masraflar da Osmanlılar tarafından karşılandı.
Osmanlıların Krala bağladıkları maaş zaman içerisinde ona yeterli gelmedi. Osmanlılar yüklü miktarda borç da verdiler. Karl İstanbul tüccarlarından ve Fransızlardan da borç para almaktaydı.
İsveç kralı aldığı borç parayı sarayda ve çevresinde lobicilik faaliyetleri amacıyla kullandı. Valide Rabia Gülnuş Sultan’ın vezirlerden padişahı İsveç’e yardım etmelerini rica etti Yani Osmanlıların Demirbaş Şarl’a verdikleri maddi yardım siyasi entrika ve rüşvetlerle paşaların ceplerine gitti. Hediyeleşmeler ve rüşvetler sonucunda Osmanlı sarayından çıkan paraların bir kısmı tekrar bir şekilde Osmanlı sarayına geri döndü.
Demirbaş Şarl’ın........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein