Serdar Bostancı, Bolu yangını…
Diğer
24 Ocak 2025
Bu günkü yazı konularım kişisel hayatımın dönemlerinde öğrendiklerimi kapsıyor. Yangın, otel ve ralli…
Salı günü sevgili kardeşim, eski Türkiye Rally şampiyonlarından Serdar Bostancı’nın, 5tomobil sporunda 50’nci yılını kutladık; Serdar motorsporunda, yaşı itibari ile bizden sonraki neslin sporcusu.
Zannederim ben, Türk otomobil sporunda FIA kuralları ile spor yapmış olan ilk nesle aittim.
Bizden evvel, özellikle İstanbul’da, çeşitli vesileler ile bu spor (kimisine göre, tam linguistik manası ile otomobil yarışı) yapılmış. Hatta her fırsatta iftihar ile yazar, söylerim; ülkenin İlk “otomobil şampiyonlarından” birisi bir kadındır.
Türklerin otomobil ile ilk karşılaşma ise Sultan II. Abdülhamid dönemine rast gelmiştir. Sultan’ın otomobile ilk tepkisi, (suikast yaparlar endişesi ile!) Osmanlı topraklarında kullanılmasının yasaklanması olmuş. Ancak teknolojik gelişmelere engel olunamayacağının anlaşılması ve Osmanlı Devleti hakkında yapılan menfi politikanın önüne geçilmesini isteyen Sultan, otomobil kullanımına şehir dışında izin vermiştir. II. Meşrutiyet döneminin başlamasıyla birlikte ise otomobil yasakları tamamen kaldırılmıştır.
İşte 1968 yılında yapılan Ülkenin ilk Resmi FIA (Federation Internatıonal Otomobile) kurallarına uygun Rallide ben de kayıt yaptırmış, hatta parkurda çalışmış iken; Ayni döneme denk gelen (Anadol ile test-drive/Uzun deneme sürüşü olan) Asya Afrika Avrupa turunu yaptığım için start listesinde yer alamamıştım…
İşte Serdar’ın 50 yılı kutlama töreni bu bilgiler ışığında yapılan bir törendi. Törende Serdar’ın, Trakya rallisine; 10 yaşında bir seyirci olarak katıldığını öğrendik.
Benim zamanımdan kalan (Gençlerin “Dinozor” diye adlandırdığı!!) birçok dostum da orada idi. Bu yaşlı insanların çoğunun gözünde hala bir “macera ve spor pırıltısı” görmek beni çok mutlu etti.
Serdar hayatı boyunca FORD markası ile yarıştı, son yıllarında kurduğu CASTROL FORD “MOTOR SPORU EKÜRİSİ” hep başarılı işler yaptı. Desteği eksiltmeyen OTOSAN, CASTROL ve diğer sponsorlara da birer tebrik yollamak lazım…
Şimdi de oğlu Murat hem ülkede hem Avrupa da ralli şampiyonu olduktan sonra takım kaptanı olarak babasından bayrağı teslim almış.
Zannederim, ralli servis elemanı, ralli pilotu, fabrika pilotu, takım yöneticisi, takım patronu ve en önemli sıfatı olan “emekli faal hoca” olarak dünyada sadece Otomobil sporunda değil, herhangi bir sporda 50 tane başarılı yıl geçirmiş sporcu ya yoktur ya da ben bulamadım.
Gecede uzun dostluk ettiğim bir başka sporcu da uzun yıllar başkanlık için mücadele ettiğim Mümtaz Tahincioğlu oldu. O zaman rekabet içinde idik, ancak dostluk çerçevesinde… Kişisel sataşma yapmadan… Bugün hatıralardan bahseden iki dost…
Şimdi gelelim Bolu yangınına…
Ralli ile ilgisini sonunda söyleyeceğim...
Ancak, yangın ile tüm bilgiyi; 1961 yılında, lise öğrencisi iken, Nato Karamürsel Hava alanı İtfaiye’de tercüman olarak çalıştığım günlerde edindim. “Birinci sınıf Hydrant adamı, Birinci sınıf Nozzle adamı” sertifikalarım hala durur. (Hydrant; hortum takılan........
© T24
visit website